Examples of using "Descubierto" in a sentence and their turkish translations:
- İlginç bir şey buldum.
- İlginç bir şey keşfettim.
- Şaşırtıcı bir şey buldum.
- Müthiş bir şey buldum!
- Onun nerede oturduğunu öğrendik.
- Onun yaşadığı yeri ortaya çıkardık.
Tom yakalanmak istemiyor.
Ciddi bir hata keşfettim.
En azından kendi deneyimlerimden çıkardığım sonuç,
O yeni bir yıldız keşfetmişti.
Sen en büyük zayıflığımı keşfettin: dayanılmaz ağrı.
Brezilya 515 yıl önce keşfedildi.
Bilim adamları Mars'ta su buldu.
Küreselleşme hakkında konuşurken
Toplantının ne zaman başlayacağını öğrendin mi?
Yeni bir kuyruklu yıldız keşfettiğini iddia etti.
Tom sevgilisinin ona ihanet ettiğini keşfetmişti.
Önemli bir şeyler bulduğumu fark ettim.
Elmas 1873 yılında bir çocuk tarafından keşfedildi.
Batık bir gemide büyük bir hazine keşfedildi.
Beyinde daha nelerin yanlış giderek
Sigara içenin sağlığın için kötü olduğu bulundu.
Tom hakkında bilmen gerektiğini düşündüğüm bir şey öğrendim.
Afganistan'da son zamanlarda zengin maden yatakları tespit edildi.
Arkeologlar, Kral Davud'un(Davud peygamber) sarayını bulduklarını düşünüyorlar.
Bilim adamları tek boynuzlu atların bir zamanlar Sibirya'da yaşamış olduğunu keşfettiler.
Kuzey Denizi'nde petrol bulundu.
Yedi ve dokuz saatlik bu referans noktasını kullanarak,
Henüz keşfedilmemiş güzellikleri keşfetmeye çalışıyorum.
yani artık yerleşik hayata geçmişiz yani tarımı keşfetmişiz
Bir aydın, seksten daha ilginç bir şey keşfetmiş bir kişidir.
Bir aydın, seksten daha ilginç bir şey keşfetmiş bir kişidir.
Yeni keşfedilen bu bilgi bilim dünyasından pek de bir yankı uyandırmadı.
Kim olduğumu öğrenmiş olmalılar.
İlk bütçe olarak da başka bir şirket sahibi tarafından keşfedilip 100.000 $ para veriliyor.
Böyle hafifçe giyinerek dışarı çıkarsan nezle olursun.
Isaac Newton'un bir ağacın altında otururken kafasına bir elma düştüğünde yerçekimi kanunlarını keşfetmesi muhtemelen tamamen bir efsanedir.