Examples of using "Casarme" in a sentence and their turkish translations:
Onunla evlenmek istiyorum.
Evlenmek istemiyorum.
Evlenmek istiyorum.
Seninle evlenmek istiyorum.
Ben sadece evlenmek istedim.
Çok erken evlenmek istemiyorum.
- Onunla evlenmem mümkün olacak.
- Onunla evlenebileceğim.
Onunla evlenmeyi umuyorum.
Seninle evlenmek istemiyorum.
Onunla evlenmek istiyorum.
Ben evlenme hakkında düşünüyordum.
Onunla evlenmek istedim.
Tom'la evlenmeye karar verdim.
Onunla evlenmek istiyorum.
Bu adamla evlenmek istiyorum.
Mary ile evlenmek istemiyorum.
Evlenip çocuk sahibi olmak istiyorum.
- Evlendim evleneceğim!
- Evlenmek üzereyim!
- Benim evlenmeye hiç niyetim yok.
- Ben evlenme niyetinde değilim.
Ben de evlenmek istiyorum, anne.
Onunla evlenmektense ölmeyi tercih ederim.
Sadece seninle evlenmek istemiyorum.
Sanırım onunla evlenmek istiyorum.
Bakire bir kızla evlenmek istiyorum.
Onun gibi biriyle evlenmek isterim.
Onunla evlenmek için çok fakirim.
Seni seviyorum ve seninle evlenmek istiyorum.
Sadece seninle evlenmek istemiyorum.
Seninle evlenmem için beni zorlayamazsın.
Babam onunla evlenmeme izin vermedi.
- Sana âşığım ve seninle evlenmek istiyorum.
- Sana âşık oldum ve seninle evlenmek istiyorum.
Martyna ile evlenmek istiyorum.
Onunla evlenmek istedim.
Teyzemin kocasının yeğeni ile evlenebilir miyim?
Seninle evlenmek istiyorum ama ailem bana izin vermeyecek.
Bir yerli Fransızca konuşucu ile evlendikten sonra Fransızcam daha iyi oldu.
Video oyunu oynamayı seven bir kızla evlenmek istiyorum.