Translation of "Cargó" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Cargó" in a sentence and their turkish translations:

Tom cargó el arma.

Tom silahını doldurdu.

La caballería cargó sobre el enemigo.

Süvari, düşmana saldırdı.

Tom cargó el camión con arena.

Tom kamyonu kumla doldurdu.

Ella cargó un bebé en su espalda.

O, sırtında bir bebek taşıdı.

Tom cargó a Mary en sus hombros.

Tom, Mary'yi omuzlarında taşıdı.

Tom cargó a Mary en su espalda.

Tom, Mary'yi sırtında taşıdı.

- Betty los mató a todos.
- Betty se los cargó a todos.

Betty onların hepsini öldürdü.

“Oh, Islam!!!” gritó el tres veces y cargó contra la línea enemiga con su séquito personal.

"EY,ISLAM!!!" diye 3 kere bağırdı ve adamlarıyla birlikte düşman hattına saldırdı.

En la batalla de Jena, Ney ignoró sus órdenes y cargó directamente contra las líneas prusianas,

Jena Muharebesi'nde Ney, emirlerini dikkate almadı ve Prusya hatlarında doğruca saldırıya uğradı