Examples of using "Enemigo" in a sentence and their turkish translations:
ana saldırıyı emanet etti
Düşmanımın düşmanı arkadaşımdır.
Düşmanımın düşmanı dostumdur.
Biz düşmanı yendik.
- Düşmanımız mısın?
- Sen bizim düşmanımız mısın?
Düşmana karşı en iyi silah başka düşmandır.
Onu bir düşman olarak görüyorum.
güdülerine dayanan refleksleriniz.
Galileo düşmanı yobaz
Düşman zayıf.
Ben senin düşmanın değilim.
- Senin düşmanın kim?
- Sizin düşmanınız kim?
Onlar düşmanı yok ettiler.
Düşmanını mağlup etti.
Tom benim düşmanım.
Tom senin düşmanın.
- Tom bizim düşmanımızdır.
- Tom bizim düşmanımız.
Onu düşmanım olarak kabul ediyorum.
Onlar düşmana saldırdı.
Benim tek bir düşmanım yok.
Biz düşmanı gafil avladık.
Nefret bizim düşmanımızdır.
Düşmanımın kim olduğunu biliyorum.
Düşman kasabaya saldırdı.
O bizim düşmanımız değil.
Düşmanın olmak istemiyorum.
Hiç kimse kendisinin düşmanı değildir.
Düşman fabrikaya bombalar attı.
- Onun kesinlikle düşmanları yoktur.
- Kesinlikle hiç düşmanı yok.
Düşman arkadan saldırdı.
Düşman öfkeyle saldırdı.
Tom benim düşmanım değil.
Sen, kendi en kötü düşmanınsın.
O köy düşmanın son kalesidir.
ve ortak bir düşman, yani pandemi,
aslında dünyanın düşmanı
Dikkatsizlik en büyük düşmandır.
Onu kendine düşman etme.
Onlar kaleyi düşmana terk ettiler.
Onlar düşmanı pusuya düşürdü.
Düşman saldırısı şafakta sona erdi.
Tom'un, düşmanın olduğunu sanıyordum.
Yarım bir dost aynı zamanda yarım bir düşmandır.
Ordu düşmanın üzerine ilerledi.
O, düşman. Anlamıyor musun?
Süvari, düşmana saldırdı.
Tabur, düşmana teslim oldu.
Benim tek bir düşmanım yok.
Düşmanı yenmek için birleşmemiz gerekir.
Tom, kendisinin en kötü düşmanı.
Onun kesinlikle düşmanları yoktur.
Tom, onun kendi en büyük düşmanı.
Düşmanları olduğumu düşündüler.
düşman olarak gördüğü ve düşman olarak tüm dünyaya ilan ettiği adamla yan yana geliyor
Ordu kasabayı düşmana bıraktı.
Düşmanı kaçırtıp sarmak için saldırıyorlardı.
bu ordu düşmanı nasıl yenebilir?
insanında en büyük düşmanı kendisidir
haberi üzerine geri çekildi .
Belge düşmanın ellerine geçti.
Şehir düşmanın eline geçti.
Krallık düşman tarafından işgal edildi.
Düşmanla anlaşmaya vardılar.
Düşman, ülkemize geldi.
Düşman bütün gece saldırıya devam etti.
Düşman, gemilerimizin çoğunu tahrip etti.
Ben senin düşmanın değil, dostun olmak istiyorum.
Düşman bize gece saldırdı.
Düşman, kente yaklaşıyor.
Düşmanları ise siyahi insanlar.
bir düşmana aynı anda saldırabiliyor?
karıncanın da yine en büyük düşmanı karınca oluyor
Ney, düşmana önemli bir saldırı düzenledi.
toplumun yarısını düşman ilan ediyor
Ordumuz düşman savunmasını yardı geçti.
Ülke düşmanın elinde.
Hiç düşmanım yok.
Onlar düşmanın yaklaştığını görünce alarm çaldılar.
En kötü düşmanımla el sıkışıyorum.
En korkunç düşman eski bir arkadaştır.
Düşmanın Tom'u öldürdüğünü düşündüm.
Tom düşmanla iş birliğinden suçlandı.
Düşman daha fazla direnç göstermeden pes etti.
Güvenlik en büyük düşmandır.
Sen benim düşmanımsın.
Mahremiyet, güvenliğin düşmanı değil.
Kültür karmaşası bizim düşmanımız olmuştur
erkek düşmanlığı yapan kısımda var üstelik
ancak düşman ateşinin ağırlığı ile geri püskürtüldü.
Mareşal Murat'tan düşmanın kaçmasına izin verecek
En iyiler çoğunlukla iyilerin düşmanıdır.
Kirli hava sağlıklı akciğerlerin düşmanıdır.
Onları yenmek istiyorsak düşmanlarımızı bilmemiz gerek.
Pohpohlayan bir arkadaş senin en kötü düşmanındır.
Kanser insanlığın en büyük düşmanı.