Examples of using "Calcetines" in a sentence and their turkish translations:
Çoraplar kötü kokuyor.
Çoraplarınızı çıkartın.
Çorap kötü kokuyor.
Ben çoraplarımı yıkıyorum.
Çorabını giy.
Çoraplarını çıkar, lütfen.
Çoraplarını yamadı.
Onun çorapları gridir.
Onun çorapları mor.
Çorap giydi.
Tom çoraplarını giydi.
Tom beyaz çorap giyiyor.
Önce çoraplarını giy!
Çoraplarını ters giyiyorsun.
Benim çoraplar zaten kuru mu?
O, çorap ve ayakkabı giyer.
Bu çoraplar sudan ucuz.
Tom çoraplarını çıkardı.
Benim çoraplarım burada değil.
O, iki çift çorap aldı.
O, çoraplarını ters giydi.
Çoraplarım var ama ayakkabılarım yok.
Tom, ayakkabılarını ve çoraplarını çıkardı.
Çorap ve ayakkabılar yeni.
Ayakkabıyı çorap olmadan giymek hoşuma gidiyor.
Çoraplarını çabuk giy. Geç kaldık!
Çoraplar ve terlikler yenidir.
Çocuk çoraplarıyla yatmaya gitti.
Kirli çorapların kokusu beni kusturur.
O, ıslak çoraplarını çıkardı.
"Bunlar kimin çorapları?" "Kız kardeşimin."
O erkek birkaç çorap ve o bayan birkaç külotlu çorap aldı.
Bu çoraplar yıkandığında sünmez.
Tom çoraplarını çıkardı ve onları yere attı.
Tom ıslak çoraplarını çıkardı.
Tom silahı çekmecedeki bazı çorapların altına sakladı.
Tom pembe çoraplarını nerede aldığını hatırlayamıyor.