Examples of using "Cable" in a sentence and their turkish translations:
Kırmızı kabloyu kes.
Kablo elektrikli değil.
Bir ineğim yok.
Bana yeni bir USB kablo lazım.
görünüşte sonsuz kablo ve veri akışına ulaştık.
Kablolu yayın üyeliği ya da kefalet bonosu reklamıydı,
Kablo kılıfı plastikten yapılmıştır.
Enerji kablosunu modemden ayır, yaklaşık bir dakika bekle, sonra kabloyu tekrar bağla.
Telefon kablosunun üzerindeki kuşu görüyor musun?
Hangi teli kesmeliyim, kırmızı olanı mı yoksa beyaz olanı mı?
O kabloya dokunursan şok geçirirsin.
O kabloya dokunursan, şok geçirirsin.
Kablo, internet veya hatta telefon olmadan çok önce
Ağ televizyonda kullanılan saygısız dil küçük çocuklu ebeveynlerin kabloluya abone olmayı istememelerine sebep oluyor.