Examples of using "Baile" in a sentence and their turkish translations:
Seninle dans etmeme izin ver.
Seninle dans edebilir miyim?
Bir etnik dans biliyor musunuz?
ve 15 dakikalık süt sağımı kadar
O dansı bilmiyorum.
Yarın bir dansa gidiyoruz.
Dans edin!
Dans et!
Dansta çok eğlendik.
Benim en sevdiğim dans tango.
Dans dersi alıyorum.
Kulübümüzde bir dans vardı.
Dans arkadaşınız kim?
Oraya gittiğimde dans çoktan başlamıştı.
Ben senin tekno dans hareketlerini beğeniyorum.
Sen hoşlanmasan da dans etmeye gideceğim.
Dansa gitmeden önce değiştireceğim.
Dansa Tom'la gitmek istemedim.
ve balo salonundaki dans pistinde bir gece
Çift pisttedir.
Geçen cuma bir dansa gittik.
Tom ve Mary bir dansta tanıştı.
Kumarhanede resmi bir dans olacak.
Bu dansı alabilir miyim?
çocuğun dans kursu var, piano öğreniyor
Ben dansa giderken annem bebekle ilgilenecek.
Tom Mary'den onun dans partneri olmasını istedi.
Cuma gecesi lisede bir dans olacak.
İki kız dansta aynı elbiseyi giydi.
Dans, yatay arzunun dikey bir ifadesidir.
Modern dans? Artık bu dans değil, dansın gerileyişidir.
Tom'un Mary ile dansa gitmeye niyeti yoktu.
Eğer yürekten dans edilirse herhangi bir dans güzel görünür.
"Benimle dansa gitmek istiyor musun?" "Gerçekten üzgünüm ama gidemem."
Mary'nin dans için ne giyeceğini öğrenmek istiyorum.
Dans etmek söz konusu olduğunda hiç kimse Michael Jackson gibi hareket edemez.
Tom Mary'nin baloyla kimle gitmeyi planladığını bilmediğini söylüyor.
Tom Mary'nin kendisi ile dansa gitmek istemediğine inanamadı.
Dünya herkesin bir maske taktığı büyük bir balo.
Tom adını dansa katılmak isteyenlerin listesine ekledi.
Her hafta Pazartesi ve Salı günleri piyano eğitimi, Çarşamba ve Cuma günleri dans.
- Tom sap gibi ortadaydı.
- Tom kabak gibi ortadaydı.