Examples of using "Arrojar" in a sentence and their turkish translations:
Buna ışık tutabilir misin?
O konuyu aydınlatabilir misin?
Pencereden dışarı bir şeyler atmak yasaktır.
Onu zehirli yılan çukuruna attırdı.
Soğukkanlılığını kaybetti ve eşyaları fırlatmaya başladı.
suyun üzerinde bir sürü dalga oluşturmak için taş atabilirim.''
Polis Tom'un olaya biraz ışık tutacağını umut ediyordu.