Translation of "Prohíbe" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Prohíbe" in a sentence and their turkish translations:

Se prohíbe escupir.

Tükürmek yasak

Se prohíbe llevar armas.

Silah taşımak yasak.

Toda religión prohíbe el asesinato.

Her din cinayeti yasaklar.

Se prohíbe apearse en marcha.

Araç hareket halindeyken inme.

Se prohíbe asomarse al exterior.

Pencerelerden dışarı eğilmek yasaktır.

Se prohíbe arrojar objetos por la ventanilla.

Pencereden dışarı bir şeyler atmak yasaktır.

La ley prohíbe que los menores fumen.

- Kanun, yaşı küçük olanların sigara içmesini yasaklıyor.
- Kanun, reşit olmayanların sigara içmesini yasaklıyor.

El tratado prohíbe el uso de armas químicas.

Antlaşma, kimyasal silah kullanımını yasaklar.

El tratado prohíbe las bombas atómicas y de hidrógeno.

Antlaşma atom bombası ve hidrojen bombasını yasaklıyor.

La ley prohíbe la construcción de rascacielos en este terreno.

Yasa, bu topraklar üzerinde herhangi bir gökdelenin inşasını yasaklar.

La vergüenza puede limitar lo que la ley no prohíbe.

Yasanın yasaklamadığını utanç sınırlar.

De acuerdo con la ley, se prohíbe la discriminación, vivir o usar una sábana.

Yasaya göre ferace, yaşmak veya çarşaf giymek yasaklanmıştır