Translation of "Apuntó" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Apuntó" in a sentence and their turkish translations:

Ella apuntó al objetivo.

O, hedefe nişan aldı.

Tom apuntó hacia Mary.

- Tom, Mary'yi gösterdi.
- Tom, Mary'yi işaret etti.

Tom apuntó a Mary.

Tom, Mary'yi gösterdi.

Ella apuntó a un ciervo.

Bir geyiğe nişan aldı.

Él le apuntó al pájaro.

O, kuşa nişan aldı.

Tom apuntó un arma hacia Mary.

Tom Mary'ye bir silah çekti.

Tom apuntó su arma hacia María.

Tom silahını Mary'ye doğrulttu.

El profesor apuntó a la pizarra.

Öğretmen tahtaya işaret etti.

Ella lo apuntó con el dedo.

O, parmağıyla onu işaret etti.

Tom apuntó su pistola al blanco.

Tom tabancasıyla hedefe nişan aldı.

- El cazador le apuntó al pájaro, pero falló.
- El cazador le apuntó al ave, pero falló.

Avcı kuşa nişan aldı fakat ıskaladı.

Cogió el rifle y lo apuntó al blanco.

O, tüfeği aldı ve hedefe nişan aldı.

- Ella le señaló.
- Ella lo apuntó a él.

O onu gösterdi.

El soldado apuntó con su arma al hombre.

Asker silahını adama doğrulttu.

Ella se apuntó su nombre para no olvidarlo.

Unutmamak için onların adını yazdı.

El policía le apuntó con su pistola al hombre.

Polis silahını adama doğrulttu.

Tom apuntó a una de las fotos y dijo: "¿Quién es ese?"

Tom resimlerden birini gösterdi ve "o kim?" dedi.

La profesora me apuntó con el dedo y me pidió que fuera con ella.

Öğretmen parmağıyla beni işaret etti ve onunla beraber gitmemi istedi.

Los soldados lo arrestaron, le vendaron los ojos, luego lo llevaron detrás de su vehículo y uno de los soldados apuntó a su pierna y le disparó. Esta escena fue filmada y millones de personas de todo el mundo la vieron.

Askerler onu tutukladı, gözlerini bağladı, sonra onu araçlarının arkasına götürdüler ve askerlerden biri onun dizine nişan aldı ve onu vurdu. Bu sahne filme çekildi ve dünyanın her yerinden milyonlarca insan bunu gördü.