Examples of using "Absurdo" in a sentence and their turkish translations:
Bu çok saçma görünüyor...
Ne kadar saçma!
O oldukça saçma.
- Bu saçma.
- Bu saçmalık.
- Uyumsuz olma.
- Gülünç olma.
Ve ayrıca saçmalık,
O oldukça saçma.
Onu ikna etmeye çalışmak saçma.
- O, olamaz.
- Olamaz.
Tom bunun saçma olduğunu söylüyor.
yahu çok saçmadır ismi ama
Hatalarını asla kabul etmemen saçma.
Saçma olmayın.
Şu hayvanların davranışı saçmadır.
değerlendirmemek aptalca görünürdü.
Gökteki güneşi bile reddediyor.
Saçmalama!
Tek kelimeyle, gülünç.
Bu tamamen saçma.
- O herhangi bir anlam ifade etmiyor.
- Bu saçma.
- Bu saçmalık.
Mizah, eğlenmeye yol açan, komik, gülünç veya aykırı bir nitelik olarak tanımlanır.
Tom onun çılgınlık olduğunu düşünüyor.
Sağlıklı bir insanın bakış açısından bu bir absürdlüktür.
Bu neredeyse bir kale içine nükleer reaktör inşa etmek kadar saçma.
- Bu saçmalığın dik alası.
- Saçmalığın daniskası.
Aptalca bir şey yüzünden hayatını tehlikeye atma.
- O herhangi bir anlam ifade etmiyor.
- O saçmalık.
- Bu saçma.
- Bu saçmalık.
İnsanları kendi aralarında iyi ve kötü olarak ayırmak saçma. İnsanlar neşeli ya da sıkıntılı olabilir.
Hayat ancak absürt bir rüyadır.