Examples of using "¿su" in a sentence and their turkish translations:
evliliklerinden, sağlıklarından,
ilaçlarıyla olan uyumunu izliyordum
Onun gülümsemesi onun teşekkürlerini ifade etti.
Biz onun ölümüne üzülüyoruz.
Onun solunda annesi oturuyordu.
Ben onun adını bilmiyorum.
Senin arkadaşın, aptal arkadaşın
Onlar amaçlarına ulaştılar.
Vicdanında yalanını tarttı.
Onun oğlu hapis cezasını çekiyor.
Saflık onun tek özelliğidir.
Onun arkadaşı mısın?
İyi bir bellek onun silahıdır.
O, sorumsuzluğundan dolayı işini kaybetti.
Onun adresini yaz.
- Onun örneğini izleyin.
- Onun örneğini takip edin.
Onun cesaretine hayranım.
Kan göğsünün üzerine aktı.
Yanıtı onun ruh haline bağlıdır.
Onun pezevengi misin?
O, onun arkadaşıdır.
O amacına ulaştı.
- Sözünü tuttu.
- Sözünde durdu.
O hedefine ulaştı.
Kahramanları:
davası tamamen düştü.
insanında en büyük düşmanı kendisidir
gerçekliğiyle ilk yüzleştiren ve tahttan feragat etmeye zorlayanlar arasındaydı.
Biz onun önerisini kabul ettik.
Onun başarısını sıkı çalışmaya bağladık.
Onun dahiliği onun deneyim eksikliğini telafi eder.
Onun başarısızlığı onun bilgisizliğinden kaynaklanmaktadır.
Onun başarısızlığı onun tembelliğinden dolayı idi.
Saatini kaybetti.
Onun konuşması onu üzüntüsünden uzaklaştırdı.
Onun adını unuturum.
Ülkesi için canından vazgeçti.
- Ben onun adresini unuttum.
- Onun adresini unuttum.
Onun anne ve babası öldü.
O, onun arkadaşıdır.
Yarasına bir mendil koydu.
Kolunu omuzunda hissetti.
Onun hem annesi hem de babası ölü.
Tom telefonunu cebine koydu.
O hedefine ulaştı.
O hedefine ulaştı.
O, suçunu itiraf etti.
Onun giysileri yaşına uymadı.
- O, sözünü tuttu.
- O sözünü tuttu.
Babanın ya da annenin kız kardeşi senin yengendir.
- Onun adını unuttum.
- Onun ismini unuttum.
Onun kibarlığı beni etkiledi.
O, karısını terk etti.
Köpeğini kaybetti.
kamera ya da telefonunuzu getiremeseniz?
Hangi zorlukla uğraşıyorsanız uğraşın,
tetiği çekenlere destek oldular.
O elçantasını kaybetti.
Hem annesi hem babası ölü.
Onun planı bir köşeye atıldı.
Onun yüzünü hatırlayabiliyorum ama onun adını hatırlayamıyorum.
O, tüm bilgisini oğluna aktardı.
Kocasının ölümü onun yeniden doğuşuydu.
Üzüntüsü onun yüzünün her yerine yazılmıştı.
Tom bilgisayarını prize taktı.
- Tom purosunu yaktı.
- Tom yaprak sigarasını yaktı.
O, ölümüne kadar babasına baktı.
Babası hayatını bilime adamıştı.
Onun paltosu yıpranmış.
Onun adını hatırlıyor musun?
O, yenilgisini kabul etti.
Alain bütün dikkatini kedisine odakladı.
Onun bisikleti mavi.
Yüzü bembeyaz olmuştu.
O, odasını toparladı.
O, onun annesi değil kız kardeşidir.
O, sakızını çiğnedi.
Anne ve babasının her ikisi de iyi.
Onun ailesi beni sevdi.
O, elini hafifçe onun omzuna koydu.
Güzelliğinin sırrı doğallığıdır.
O, onun arkadaşıdır.
Onlar vatanlarını terk ettiler.
Bana adresini ve telefon numaranı ver.