Examples of using "¿sigues" in a sentence and their turkish translations:
Hâlâ üzgün müsün?
Anlıyor musun?
Selam, hâlâ orada mısın?
Ee, Tatoebacılığa hâlâ devam mı?
Hala hayatta mısın, Sysko?
Hala Florida'da mısın?
Hâlâ Boston'da yaşıyor musun?
Hâlâ hokey oynuyor musun?
Hâlâ bason çalıyor musun?
Neden hala ağlıyorsun?
Tom'a hâlâ aşıksın, değil mi?
Hâlâ güzel olduğumu düşünüyor musun?
Neden ona para vermeyi sürdürüyorsun?
- Hala meşgul müsün?
- Hâlâ meşgul müsün?
Benden kaçınmayı niçin sürdürüyorsun.
Hala Boston'a gitmek istiyor musun?
''Bana hala kızgın mısın?'' ''Hayır hiç de değil.''
Harvard'a başvurmayı hâlâ düşünüyor musun?
Bensiz devam edersin.
Peki ya sen? Hala arkadaşımla evli misin?
Hâlâ orada mısın?
Trafik ışığının yeşile döndüğünü gördüğünüzde devam edin.
Her zaman olduğun gibi aynısın.
Hâlâ çok güzelsin.
bir şekilde merkeze, "evinize" dönebiliyorsunuz.
Tekrar ve tekrar; sen hâlâ hiç değişmedin.
-Ama onların kurallarına uyuyorsunuz. -Hayır.
Neden hâlâ Boston'dasın?
- Merhaba? Hâlâ burada mısın?
- Alo? Hâlâ burada mısın?
- Merhaba? Hâlâ orada mısın?
Yaşamın anlamının ne olduğunu kendine soruyor musun hala?
- Karına hâlâ âşık mısın?
- Karınıza hâlâ aşık mısınız?
Sen hâlâ iki yıl önce tanıdığım aynı şımarık küçük kızsın.
- Hala bana kızgın mısın?
- Bana hâlâ kızgın mısın?
Hala hastasın. Yatakta kalman gerekir.
Yaşamın anlamının ne olduğunu kendine soruyor musun hala?