Examples of using "¡habrá" in a sentence and their turkish translations:
Zorluklar olacak.
Sonuçlar olacaktır.
Üç olacak.
Kan olacak.
Yine sahtekârlık olacak
Yarın kar olacak.
Bir sorun olacaktır.
Hiçbir merhamet olmayacak!
Kaçınılmaz sonuçları olacaktır.
Ciddi sonuçları olacak.
- Pasta olacak mı?
- Kek olacak mı?
Alternatif olmayacak.
Bir cevap olacak.
Diğer şanslar olacak.
Büyük kutlamalar olacak.
Bu yeniden yapılmak zorunda olacak.
Yarın bir ay tutulması olacak.
Daha uç olaylar yaşayacağız;
büyük bir mesafe olacaktır
O bir mektup yazmış olacak.
Yarın ders olmayacak!
Artık ders olmayacak.
Süt ve kurabiyeler olacak.
Yarın tamamlanmış olması gerekecek.
Yakında bir seçim olacağını söyleniyor.
Kesinlikle önerin hakkında şüpheler var olacaktır.
benim gidecek bir yerim hep olacak
Un olmazsa ekmek olmayacak
O haberi kim yaymış olabilir ki?
Bir dahaki sefer olmayacak.
Tom o zamana kadar geri dönebilir.
Her zaman benim gibi insanlar olacaktır.
Adalet olmadan barış olmayacak.
klasiklerle ilgili birkaç iç bilgi.
Bu videoyu izleyen bir sürü insan olacak
yoksa imkanı yok çıkıcak
Yakın gelecekte büyük bir deprem olacağı söyleniyor.
- Onu kimin icat ettiğini merak ediyorum.
- Onu kim icat etti acaba?
48 saat içinde her şey bitmiş olacak!
Endişelenme. Bu yakında bitecek.
Yarın bir matematik sınavı olacak.
Tom'un arabayı nereye park ettiğini merak ediyorum.
Ormanda yağmur yağıyor olacak.
O top bana çarpabilirdi.
Onun nereye gittiğini merak ediyorum.
O, sözünü unutmuş olmalı.
Toplantı vardığında bitmiş olacak.
Yakın zamanda bir deprem olacak mı?
O, şimdiye kadar Osaka'ya varmış olacak.
Sanırım o eve gitti.
Her zaman savaş vardı ve her zaman olacaktır.
Partide hiç yiyecek olacak mı?
- Tom acaba nerede Fransızca öğrendi?
- Tom'un nerede Fransızca öğrendiğini merak ediyorum.
Ona ne olduğunu merak ediyorum.
Yarın sabaha kadar bu kız onu yapmış olacak.
Hileli bir soru. Kanalizasyon yok ki.
ama aynı zamanda harikalar ve kurtarışlar da.
Önünde sonunda sizi insanlara götürür. Pekâlâ, şimdi buna yakın duralım.
Sen oraya varıncaya kadar neredeyse karanlık olacak.
Sen dönünceye kadar o gitmiş olacak.
Bu yılın sonunda bir ekonomik kriz olacak.
Paul'e ne olduğunu merak ediyorum.
Tom'un pazar günü hiç çalışıp çalışmadığını merak ediyorum.
Tom'un onu niçin yaptığını merak ediyorum.
Saat beşte kahve ve kek olacak.
Bu yıl dev bir mısır mahsulü olacak.
Kumarhanede resmi bir dans olacak.
Tom'a ne olduğunu merak ediyorum.
Umarım, yarın okul olmayacak.
Bunu takmak istiyorum. Yukarıda bir sürü gevşek kaya olabilir!
Vaha su demektir ve suyun olduğu yerde yaratıklar bulunur.
suya ihtiyaç olmadığı zamanlarda seller olurken,
Onun nereye gittiği hakkında bir fikrim yok.
Sen gelmeden önce o gitmiş olacak.
Onun kız kardeşine ne olduğunu merak ediyorum.
2012 yılında her yerde uçan arabalar olacak.
Köpeğimi bulan kişiyi burada bir ödül bekliyor.
Bu yılın sonunda bir ekonomik kriz olacak.
İki saat içinde bu filmin başka bir gösterisi olacak.
Tom'un bugün neden buraya geldiğini merak ediyorum.
Carol yarın sekize kadar Londra'dan ayrılmış olacak.
O kayıp çocuğa ne olduğunu merak ediyorum.
Onun fikrini neyin değiştirdiğini merak ediyorum.
Onun ayrılması evde huzur olacak anlamına gelir.
Hava tahmini göre, daha fazla yağmur gelmek üzere.
Bu korkunç olmalı.
ayrıca tahminen üzerinde yaşamın hiç başlamayacağı gezegenler var.
Kültürel dönüşüm olmadan insanlık gelişmez.
O Fransa'yı tekrar ziyaret ederse, oraya üç kez gitmiş olacak.
Yakında bir müzik yarışmamız olacak.
Ay sonuna kadar bütün parasını harcamış olacak.
Fakat her biriniz beyninizi farklı şekilde değiştireceksiniz.
2020 yılına kadar, bu şehrin nüfusu iki katına çıkmış olacak.