Examples of using "¡ayúdame" in a sentence and their turkish translations:
Yardım edin!
Acele edin, yardım edin.
Şimdi bana yardım et.
Allah'ım bana yardım et!
Lütfen bana yardım et.
Bana yardım et ve ben de sana yardım edeceğim.
Ev ödevimde bana yardımcı ol.
Bunu yazdırmama yardım et.
Doktor, yardım et.
Buraya gel ve bana yardım et.
Ev ödevimde bana yardımcı ol.
Kalkmama yardım et.
Lütfen ev ödevimde bana yardımcı ol.
Ev ödevime yardım et, lütfen.
Bu konuda bana yardımcı olun.
Lütfen yemek pişirmeme yardım et.
Araba sürmeyi öğrenmeme yardım et.
Bu yumurtaları soymama yardım et.
Evi boyamama yardım et!
Bana yardım et ve ben de sana yardım edeceğim.
Bu parayı saklamama yardım et.
Bu taşı taşımama yardım et.
Bana yardım et.
Bu pencereyi açmama yardım et.
Bana yardım et.
Oğlum, arabamı tamir etmeme yardım et.
Bir çözüm bulamıyorum. Bana yardım et.
Lütfen bana yardım et. Ölüyorum.
- Yardım et!
- Yardım edin!
- İmdat!
Lütfen bana mutfakta yardım et.
Lütfen bunu aşağı çekmek için bana yardım edin.
Lütfen evi temizlememe yardım et.
Lütfen bu ağır bagajda bana yardım et.
Lütfen bana yardım et.
Bana yardım et.
Bana yardım et, lütfen. Ne yaptığımı anlamıyorum.
Lütfen bana yardım etmeye gel.
Bu takım elbise ile gidecek bir kravat seçmeme yardım et.
Gel bana yardım et.
- Lütfen bana yardım et.
- Lütfen bana yardımcı olun.
- Bana yardım et, lütfen.
Lütfen bana yeni elbiseme uyan bir kazak seçmemde yardımcı ol.
Lütfen ödevimde bana yardımcı ol.
Lütfen bu kapağı çıkartmama yardım et.
Lütfen bana yardım et!