Examples of using "физики" in a sentence and their turkish translations:
Matematiki fizikten daha zordur.
fizik kanunlarının aksine
Fizik dünyasına hoş geldiniz.
- Fizik öğretmeni her zamanki gibi derse geç kaldı.
- Fizikçi her zamanki gibi derse geç girdi.
Fiziğe dair bakışımızın biraz değişmesi gerek.
İranlı iki fizik profesörü suikaste uğradı.
O fiziksel olarak imkansızdır.
Atom bombası yirminci yüzyıl fiziğinin ürünüdür.
O, fizikte bir otoritedir.
Atom bombası yirminci yüzyıl fiziğinin ürünüdür.
Atom bombası, 20. yüzyılın fizik ürünüdür.
Ayrıca hepsi, mutfakta yumurta, çay bardakları,
Tüm yaşamını fizik çalışmalarına adadı.
Matematik, fizik ve biyoloji dersleri veriyor.
çünkü konu tamamen fizik kurallarından ibaret.
yepyeni bir fizik anlayışının ve evrendeki yerimizi algılamanın
Plazma fiziğine odaklı atom mühendisi olmak istedim.
Her zamanki gibi, fizik öğretmeni, sınıfa geç kalmıştı.
Derslere gitmezsem fizik öğretmenim umursamaz.
6. yüzyılın önemli bilim adamları matematikçileri fizikçileri mimarları hepsi burada bulundu
Fizik öğretmenimi hiç bu kadar korkmuş görmemiştim.
Fakat yine de bu fiziğe ilişkin kültürel algımızda yer almamakta
Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.