Examples of using "опоздал" in a sentence and their turkish translations:
Geç kaldığım için üzgünüm.
Üzgünüm, geç kaldım.
Geç gelmemin nedeni bu.
Eyvah geciktim.
Geç kaldın, değil mi?
Bu sabah geç kaldığım için üzgünüm.
Geç kalmamın nedeni odur.
Ben geç kaldım, değil mi?
Bu yüzden geç kaldım.
Akşam yemeğine geç kaldın.
Akşam yemeğine geç kalmıştı.
Her zamanki gibi Tom geç kalmıştı.
Tom geç kalan tek kişi değildi.
Akşam yemeğine geç kaldım.
Tom toplantıya geç kalmıştı.
Derse geç kaldım.
O biraz geç kaldı.
Hiç kimse geç kalmadı.
Geç kaldığım için üzgünüm.
Çok mu geciktim?
Ben biraz geç kaldım.
Tom biraz gecikti.
- Tom zaten geç kaldı.
- Tom geç kaldı bile.
- Tom gecikti zaten.
- Tom çoktan geç kaldı.
Biraz geç kaldın.
Tren neden geç kaldı?
Geç kaldığım için üzgünüm.
O, dün okula geç kalmıştı.
- O, uçağı kaçırmış olabilir.
- Uçağı kaçırmış olabilir.
Üzgünüm, treni kaçırdım.
Treni kaçırdım.
Tom akşam yemeğine geç kaldı.
O, partiye geç geldi.
Neden yine geç geldin?
Çok geç kaldın.
İşe geç kaldım.
O, uçağını kaçırdı.
Okula geç kaldım.
Tom otobüs için geç kaldı.
Geç kaldım mı?
Tom okula geç kaldı.
Geç kalmamın nedeni oydu.
Sanırım biraz geç kaldım.
Umarım geç kalmadım.
Tom'un neden geç kaldığını merak ediyorum.
Gene geç kaldım, değil mi?
Tom derse geç kaldı.
Tom işe geç kaldı.
Öğle yemeğine geç kaldım.
Derse geç kaldım.
Bir saat geciktim.
Ne kadar geç kaldım?
- Alışılageldiği üzere gecikmişti.
- Her zamanki gibi geç kalmıştı.
Tom her zamanki gibi geç kaldı.
Tom geç kaldı.
Tom geç kalmıştı.
Geç kaldım.
Tom çok geç kalmıştı.
Tom treni kaçırdı.
Otobüs geç kaldı.
Tom uçağını kaçırdı.
Tren bu sabah geç kalmıştı.
Tren ne kadar geç kaldı?
Tom neden geç kaldığını açıkladı.
Otobüsü kaçırdım.
Keşke geç kalmasaydım.
Geç kalan tek kişi Tom değil.
Tom bir gün çok geç geldi.
Tom çok geç kalmamıştı.
Çok geç kalmadım.
Tom treni kaçırmış olmalı.
O, iş görüşmesine geç kalmıştı.
Ben az önce treni kaçırdım.
Belki de Tom otobüsünü kaçırdı.
Bill her zamanki gibi okula geç kalmıştı.
Geç kaldım, değil mi?
aksadı ve ya tedavisine geç kalındı
Trafik sıkışıklığı nedeniyle otobüs geç kalmıştı.
Tren on dakika geç kaldı.
Saat iki uçağını kaçırdım.
Belki de treni kaçırdı.
O son treni kaçırdı.
"Bu nedenle geç geldim." "Anlıyorum"
- Geç kaldığı için bir bahane buldu.
- Gecikmesine bir bahane uydurdu.
Tren kar yüzünden ertelendi.
Umarım çok geç kalmadım.
Tom'un neden geç kaldığını öğrendim.
Trafikten dolayı geç kaldım.
Geç kaldığım için üzgünüm. Uyuyakalmışım.
Beni geciktirdin.
Vaktinde geldim mi?
Tom 30 dakika geç geldi.