Translation of "Двое" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Двое" in a sentence and their turkish translations:

Двое астрономов —

Bir grup gök bilimci,

Двое хихикнули.

İki kişi kıkır kıkır güldü.

Двое поцеловались.

İki kişi öptü.

Двое засмеялись.

İki kişi güldü.

Отсутствуют двое.

- İki tane yok.
- İki tanesinden mevcut değil.

- Вы двое братья, да?
- Вы двое братья, верно?

Siz ikiniz kardeşsiniz, değil mi?

- Вы двое вместе работаете?
- Вы двое работаете вместе?

Siz ikiniz birlikte çalışır mısınız?

Вы двое встречаетесь?

Siz ikiniz birlikte çıkıyor musunuz?

Вы двое целовались?

Siz ikiniz öpüşüyor muydunuz?

Вы двое знакомы?

İkiniz birbirinizi tanıyor musunuz?

Вы двое смешны.

Siz ikiniz gülünçsünüz.

Вы двое друзья?

- İkiniz arkadaş mısınız?
- Siz ikiniz arkadaş mısınız?

Вы двое заняты?

Siz ikiniz meşgul müsünüz?

- Вы двое идите со мной.
- Вы двое пойдёмте со мной.

Siz ikiniz benimle geliyorsunuz.

Двое из них утонули.

Onlardan ikisi boğuldu.

У Тома двое детей.

Tom'un iki çocuğu var.

Как вы двое познакомились?

Siz ikiniz nasıl tanıştınız?

У меня двое детей.

İki çocuğum var.

Вы двое планируете пожениться?

Siz ikiniz evlenmeyi mi planlıyorsunuz?

Вы двое сейчас заняты?

İkiniz şu anda meşgul musunuz?

У неё двое детей.

Onun iki çocuğu var.

Вы двое кажетесь одинаковыми.

Siz ikiniz aynı görünüyorsunuz.

У нас двое детей.

- Bizim iki çocuğumuz var.
- İki çocuğumuz var.

Надеюсь, вы двое повеселитесь.

Umarım ikiniz eğlenirsiniz.

Вижу, вы двое познакомились.

İkinizin tanıştığını anlıyorum.

Эти двое быстро подружились.

Onlardan ikisi çok hızlı dostluk kurdular.

Вы двое — хорошая пара.

Siz ikiniz çok güzel bir çiftsiniz.

Двое детективов преследовали подозреваемого.

İki dedektif şüpheliyi izledi.

Вы двое уже знакомы?

Siz ikiniz zaten birbirinizi tanıyor musunuz.

Вы двое опять дерётесь?

Siz ikiniz tekrar mı dövüşüyorsunuz?

Для ссоры нужны двое.

Kavga için iki kişi gerekli.

Вы двое работаете вместе?

Siz ikiniz birlikte çalışır mısınız?

Вы двое кажетесь влюблёнными.

Siz ikiniz aşığa benziyorsunuz.

Вы двое в порядке?

Siz ikiniz iyi misiniz?

Мне нравятся двое мужчин.

İki adamdan hoşlanıyorum.

Чем вы двое занимались?

Siz ikiniz ne yapıyordunuz?

Нас осталось всего двое.

Geriye sadece ikimiz kaldık.

Вы двое, наверное, голодны.

Siz ikiniz aç olmalısınız.

Вы двое, кажется, заняты.

Siz ikiniz meşgul görünüyorsunuz.

Вы двое такие смешные.

Siz ikiniz komiksiniz.

Вы двое останьтесь здесь.

Siz ikiniz burada kalın.

Хватит драться, вы двое!

Siz ikiniz, kavgadan vazgeçin!

Эти двое очень разные.

Bu ikisi birbirinden çok farklı.

Где вы двое были?

Siz ikiniz neredeydiniz?

Для танго нужны двое.

- Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
- Tango yapmak iki kişi gerektirir.

Вы двое — отличная команда.

Siz ikiniz oldukça iyi bir ekip olursunuz.

У меня двое внуков.

Benim iki torunum var.

Вы двое не голодны?

Siz ikiniz aç değil misiniz?

Мы двое такие разные.

İkimiz çok farklıyız.

- На данный момент есть двое подозреваемых.
- На данный момент подозреваемых двое.

Şu anda iki şüpheli var.

- Эти двое не ладят.
- Эти двое не ладят друг с другом.

O ikisi geçinemezler.

- Студенты заходили в класс по двое.
- Студенты зашли в класс по двое.

- Öğrenciler sınıfa ikişerli girdi.
- Öğrenciler ikişer ikişer sınıfa girdi.

- Двое на одного — не честный расклад.
- Двое против одного — не честный бой.

Bire karşı iki adil bir dövüş değil.

- Я думаю, у него двое детей.
- По-моему, у него двое детей.

Sanırım onun iki çocuğu var.

- Я думаю, у неё двое детей.
- По-моему, у неё двое детей.

Sanırım onun iki çocuğu var.

Двое встретились лицом к лицу.

İki adam yüz yüze görüştüler.

Ко мне подошли двое мужчин.

İki adam bana geldi.

Эти двое всегда будут вместе.

Şu ikisi her zaman beraber olacak.

В дорожном происшествии погибли двое.

Bir trafik kazasında iki kişi öldü.

Вы двое что-то знаете?

Siz ikiniz bir şey biliyor musunuz?

Вы двое - мои лучшие друзья.

Siz ikiniz, benim en iyi arkadaşlarımsınız.

Вы двое, кажется, хорошо ладите.

Siz ikiniz iyi geçiniyor gibi görünüyorsunuz.

Вы двое снова работаете вместе?

İkiniz yine birlikte mi çalışıyorsunuz?

Двое братьев всё ещё живы.

İki erkek kardeş hala hayatta.

Может, вы двое перестанете ссориться?

Siz ikiniz atışmaktan vazgeçer misiniz?

Вы двое разрушили мою жизнь.

İkiniz hayatımı mahvettiniz.

Когда вы двое начали встречаться?

Siz ikiniz ne zaman çıkmaya başladınız?

Да, у нас двое детей.

Evet, bizim iki çocuğumuz var.

О чём вы двое говорили?

Siz ikiniz ne hakkında konuştunuz?

Двое мужчин обвиняли друг друга.

İki adam birbirini suçladı.

Что вы двое тут делаете?

Siz ikiniz burada ne yapıyorsunuz?

О чём вы двое спорили?

Siz ikiniz ne hakkında tartışıyordunuz?

Двое - это компания, трое - толпа.

İki kişi konuşurken üçüncüye laf düşmez.

Почему эти двое постоянно ссорятся?

Neden bu ikisi sürekli kavga ediyor?

Двое детей сидят на заборе.

İki çocuk çitin üzerinde oturuyor.

Двое из пяти детей застенчивы.

Beş çocuktan ikisi utangaç.

Вы двое разве не братья?

Siz ikiniz erkek kardeş değil misiniz?

- У меня двое детей школьного возраста.
- У меня двое детей, которые ходят в школу.

Okulda iki çocuğum var.

- Я женат, и у меня двое детей.
- Я замужем, и у меня двое детей.

Evliyim ve iki çocuğum var.

- Я знал, что вы двое поладите.
- Я знал, что вы двое найдёте общий язык.

Siz ikinizin iyi geçineceğini biliyordum.

Это почти двое больше населения США.

Neredeyse ABD nüfusunun iki katı.

Я слышал, вы двое здорово подрались.

İkinizin büyük bir dövüş yaptığını duydum.

Хорошо, вы двое, следуйте за мной.

Tamam, siz ikiniz beni takip edin.

В комнату вошли двое новых гостей.

- Odaya bir çift yeni konuk girdi.
- Odaya birkaç yeni konuk girdi.

Похоже, что эти двое всё уладили.

Şu ikisi uydurmuş gibi görünüyor.

Двое иранских профессора физики были убиты.

İranlı iki fizik profesörü suikaste uğradı.

Двое детей играли рядом с домом.

İki çocuk evin yanında oynadı.

О чём это вы двое говорили?

Siz ikiniz ne hakkında konuşuyordunuz?

Вы двое разве ещё не поговорили?

Siz ikiniz daha önce konuştunuz mu?

Вы двое выглядите так, словно влюблены.

Siz ikiniz aşığa benziyorsunuz.

Вы двое, похоже, друг друга ненавидите.

Siz ikiniz birbirinden nefret ediyor gibi görünüyorsunuz.

Их было двое – брат и сестра.

Onlardan ikisi vardı - erkek kardeş ve kız kardeş.

О чём вы двое обычно говорите?

Siz ikiniz genellikle ne hakkında konuşursunuz?

Двое из них выросли в Бостоне.

Onlardan ikisi Boston'da büyüdü.

У Тома жена и двое детей.

Tom'un bir karısı ve iki çocuğu var.

Ходит слух, что вы двое встречаетесь.

Ortada ikinizin çıktığına dair dolaşan bir söylenti var.

- Эй, вы двое! Что это вы там делаете?
- Эй, вы двое! Что это вы делаете?

Hey, siz ikiniz! Ne yapıyorsunuz?