Examples of using "опоздала" in a sentence and their turkish translations:
O, uçuşunu kaçırdı.
Mary akşam yemeği için geç kaldı.
Bir kez daha geç kalmıştı.
Çok geç kaldım, değil mi?
Yine geç kaldı.
Onun geç kalmasının sebebi odur.
O, okula çok geç kalmıştı.
O otobüse geç kalmıştı.
Geç kaldım mı?
Ne yazık ki geç kaldım
O her zamanki gibi geç geldi.
O treni kaçırdı.
Geç kaldım.
Geç kaldım, değil mi?
Yoğun trafik nedeniyle geç kaldı.
O, treni kaçırmış olabilir.
O, son trene geç kalmıştı.
O, niçin geç kaldığını ona açıkladı.
Uyuyakaldığından dolayı geç kalmıştı.
O, her zamanki gibi geç geldi.
Onun geç kalmasının sebebi odur.
Ben geciktim.
O, neredeyse okula geç kalmıştı.
- Geç kaldın.
- Geciktin.
Merak ediyorum: O neden geç kaldı?
Biraz geç kalmıştı.
Tom Mary'nin niçin geç kaldığını bilmiyor.
Tom Mary'ye neden geç kaldığını sordu.
Ben çok geç kaldım.
Geç kalan tek kişi ben değildim.
Uyuyakaldığı için işe geç kaldı.
Tom Mary'ye neden böyle geç kaldığını sordu.
İşe geç kalmıştım.
Geç kaldığım için üzgünüm.
Treni kaçırdım.
Geç kaldığı için Tom Mary'ye kızdı.
Siz otuz dakika geç kaldınız.
O, partiye niçin geç kaldığını ona açıkladı.
- Neden geç kaldın?
- Niçin geç kaldın?
O, son treni kaçırdı.
Trenimi kaçırdım.
Uçağı kaçırdım. Bir sonrakine binebilir miyim?
Sen geç kalmadın.
Çok geç kaldın.
- Son otobüs için geç kaldım.
- Son otobüsü kaçırdım.
O, trenini kaçırmış olabilir.
Geç kaldığım için üzgün değilim.
Ann okula geç geldiği için öğretmeninden özür diledi.
Son otobüsü kaçırdım ve eve yağmur altında yürüyerek gitmek zorunda kaldım.
Bu sabah geç kaldın.
- Az daha treni kaçırıyordum.
- Neredeyse treni kaçırıyordum.
Tom Mary'nin neden geç kaldığını bilmiyordu.
Otuz dakika geç kaldın.
Trenimi kaçırdım.
Uçak seferimi kaçırdım.
- Fizik öğretmeni her zamanki gibi derse geç kaldı.
- Fizikçi her zamanki gibi derse geç girdi.
Dün işe geç kaldım.
Tom yine geç kaldığın için mutlu değil.
Ne yazık ki ambulans çok geç geldi.
Geç kalmanı istemiyorum.
Eminim, Tom senin geç kaldığını bile fark etmedi.