Examples of using "успеть" in a sentence and their turkish translations:
Yetişmen gereken bir otobüs var.
Hala oraya vaktinde varabiliriz.
Otobüse binmek için acele etti.
Zamanında varmak için koştum.
Oraya zamanında varmak için bir taksiye bindi.
Yakalayacak bir trenimiz var.
Yetişeğim bir uçuşum var.
Yakalayacak bir trenim var.
Yetişecek bir otobüsüm var.
Yetişecek bir uçağım var.
Yetişecek bir trenim var.
Toplantıya zamanında yetişmek için acele edelim.
Tom'un yetişecek bir uçağı var.
O, trene yetişmek için yeterince şanslıydı.
Bunu yapmak için hâlâ zaman var.
Tomu hala kurtarmak mümkün.
İlk treni yakalamak için acele ettim.
Eğer şimdi başlarsan vaktinde varman gerekir.
Treni yakalamak için acelesi var.
Oraya zamanında varmak için koştu.
Tom treni yakalamak için koştu.
Trene zamanında yetişmek için acele etti.
Tom trene yetişmek için acele ediyordu.
Otobüse binmek için acele etti.
Umarım son trene yetişirim.
Trene yetişmek istiyorsan koşmak zorundasın.
Son trene yetişebildik.
Ben o treni yakalamak zorundayım.
Zamanında oraya ulaşmamızın bir yolu yok.
Treni yakalamak için yeterli zamanın var.
İlk trene yetişmek için erken kalktım.
Ben ilk treni yakalamak için erken kalktım.
11:45 trenine yetişmek istiyorum.
Erkek kardeşine yetişmek için koştu.
Tek istediği resmini bitirmek için zamandı.
Tom son trene yetişmek için koştu.
O sekiz trenini yakalamak için acele ediyor.
Onu asla zamanında yapmayacağım.
Alice otobüsünü yakalamak için koşuyor.
İlk trene yetişmek için her zamankinden daha erken kalktım.
Bob TV programını izlemek için acele ile eve gitti.
- Treni yakalayacak kadar hızlı koşmadı.
- Treni yakalamak için yeterince hızlı koşmadı.
Trene yetişmek için yeterli zamanımız var.
İlk trene yetişmek için erken ayrıldılar.
Trene yetişmek için bol miktarda zamanın var.
Bill ilk treni yakalamak için erken kalktı.
Treni yakalamak için erkenden ayrılmak zorundayım.
Onu çok geç olmadan önce yapman gerekir.
İlk trene yetişecek kadar erken kalkarım.
John son treni yakalamak için istasyona koştu.
Yarına kadar o kitabı okumayı bitirmeliyim.
Tom son trene yetişmek için deli gibi koştu.
Oraya zamanında gidebileceğimizi düşünmüyor musun?
Yetişebilmek için koştum.
Onlara yetişmeye çalıştım ama sonunda geride kaldım.
Tom istasyona zamanında varabilmek için işini yarım bıraktı.
Sabahları kalkmak için sabırsızlanıyorsun. Her küçük işareti,
Biz otobüse yetişmek için acele ettik.
Seni acele ettirmek istemiyorum ama bir sonraki otobüsü yakalamaya çalışalım.
Bu sabah ilk trene yetişmek için saat 4'de uyandım.
Paris'e giden 8:15 trenine binmek zorundayım.
Öğle yemeği yemek için yeterli zamanımız olmayabilir.
Ben treni yakalamak için gerçekten koşmak zorunda kaldım.
Trafik kazası treni yakalamamı engelledi.
Trenimizi yakalamak için bol zamanımız var.
Son treni yakalamayı başardım.