Translation of "умолял" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "умолял" in a sentence and their turkish translations:

- Он умолял меня прийти.
- Он умолял меня, чтобы я пришёл.
- Он умолял меня, чтобы я пришла.

O gelmemi rica etti.

- Я умолял Тома не ходить.
- Я умолял Тома не ездить.

Gitmemesi için Tom'a yalvardım.

- Том умолял Мэри не ходить.
- Том умолял Мэри не ездить.

Tom, Mary'ye gitmemesi için yalvardı.

Том умолял меня прийти.

Tom, gelmek için bana yalvardı.

Он умолял меня остаться.

O, kalmam için yalvardı.

Он умолял её вернуться.

O onun geri gelmesi için yalvardı.

Том умолял меня остаться.

Tom kalmam için yalvardı.

Я умолял Тома остаться.

Tom'a kalması için yalvardım.

Том умолял нас остаться.

Tom kalmamız için yalvardı.

Том умолял Мэри остаться.

- Tom Mary'nin kalması için yalvardı.
- Tom Mary'den kalmasını rica etti.

Том умолял Мэри притормозить.

Tom Mary'nin yavaşlamasını rica etti.

Я умолял Тома прийти.

Tom'a gelmesini rica etim.

Том умолял меня уйти.

Tom ayrılmamı istedi.

Том умолял меня подождать.

Tom beklememi istedi.

Том умолял меня спеть.

Tom şarkı söylememi istedi.

- Я умолял его бросить наркотики.
- Я умолял его завязать с наркотиками.
- Я умолял его перестать употреблять наркотики.

Onun uyuşturucu kullanmayı bırakmasını rica ettim.

- Том умолял Мэри этого не делать.
- Том умолял Мэри не делать этого.

Tom, Mary'ye onu yapmaması için yalvardı.

Преступник умолял судью о снисхождении.

Suçlu merhamet için yargıca yalvardı.

Том умолял меня впустить его.

Tom içeri girmesine izin vermem için bana yalvardı.

Том умолял меня помочь ему.

Tom ona yardım etmem için bana yalvardı.

Я умолял Тома помочь мне.

Bana yardım etmesi için Tom'a yalvardım.

Я умолял её не уходить.

Gitmemesi için ona yalvardım.

Он умолял её вернуться домой.

Eve gelmesi için ona yalvardı.

Он умолял её простить его.

Onu affetmesi için yalvardı.

Том умолял Марию простить его.

Tom Mary'ye onu affetmesi için yalvardı.

Том умолял Мэри отпустить его.

Tom onun gitmesine izin vermesi için Mary'ye yalvardı.

Том умолял Мэри прийти домой.

- Tom, Mary'ye eve gelmesi için yalvardı.
- Tom Mary'ye eve gelmesi için yalvardı.

Я умолял Тома это сделать.

Tom'a onu yapması için yalvardım.

Том умолял меня это сделать.

Tom bana onu yapmam için yalvardı.

Том умолял Мэри перестать плакать.

Tom ağlamayı durdurması için Meryem'e yalvardı.

Том умолял Мэри остаться подольше.

Tom, Mary'ye daha uzun kalması için yalvardı.

Том умолял меня помочь Мэри.

Tom Mary'ye yardım etmemi istedi.

- Он умолял нас пойти с ним.
- Он умолял нас, чтобы мы пошли с ним.

Onunla gitmemiz için bize yalvardı.

Он умолял меня пойти с ним.

Onunla gitmem için yalvardı.

Том умолял меня пойти с ним.

Tom onunla gitmem için bana yalvardı.

Я умолял её не ходить туда.

Onun oraya gitmemesi için rica ettim.

Том умолял Мэри подождать до понедельника.

Tom, Mary'den Pazartesi gününe kadar beklemesi istedi.

- Том просил у Мэри пощады.
- Том умолял Мэри пощадить его.
- Том умолял Мэри о снисхождении.

Tom, Mary'ye merhamet diledi.

Джимми умолял меня сводить его в зоопарк.

Jimmy onu hayvanat bahçesi götürmem için bana yalvardı.

Том умолял Мэри не убивать его собаку.

Tom, Mary'ye köpeğini öldürmemesi için yalvardı.

Незнакомцы не покормят... ...как бы он ни умолял.

Yabancılardan yemek dilenmek nafile. İstediği kadar denesin.

Том умолял Мэри дать ему ещё один шанс.

Tom Mary'ye ona bir şans daha vermesi için yalvardı.

Он умолял её ничего не говорить его родителям.

O onun ebeveynlerine bir şey söylememesi için ona yalvardı.

он умолял Наполеона вернуться как можно скорее, чтобы захватить власть.

Napolyon'a yönetimi devralmak için bir an önce geri dönmesi için yalvardı.

- Том умолял Мэри о прощении.
- Том молил Мэри о прощении.

Tom bağışlanma için Mary'ye yalvardı.

Хотя Том умолял Мэри не уходить, она оставила его с детьми и ушла жить к матери.

Tom Mary'ye gitmemesi için yalvarmasına rağmen, o, çocuklarla birlikte ayrıldı ve annesiyle birlikte yaşamaya gitti.