Examples of using "ездить" in a sentence and their turkish translations:
- Ata binebilir misin?
- Ata binmeyi biliyor musun?
Tom nasıl at süreceğini biliyor mu?
El ile sürebilir misin?
Tom ata binemez.
- Bill bisiklete binebilir.
- Bill bisiklet sürebilir.
Bir ata nasıl bineceğimi biliyorum.
O ata binebilir.
Ben metro ile seyahat etmekten nefret ederim.
O, ata binmeyi sever.
Tom bir ata binebilir.
Ata binmekten hoşlanırım.
Nasıl ata binileceğini bana öğretebilir misin?
Ben bisiklete binmek zorundayım.
İki kişinin aynı anda bir bisiklete binmesi tehlikelidir.
Devenin nasıl sürüleceğini bilir.
- Mayuko bir bisiklet sürebilir.
- Mayuko bisiklete binebilir.
Ben trenlere binmekten hoşlanırım.
Bir eyer olmadan sürebilir misin?
Ruslar Türkiye'yi ziyaret etmeyi sever.
Gerçekten ata binmeyi severim.
Tom Boston'a gitmekten hoşlanıyor.
Ata binmeyi bilmiyorum.
Tom ata binmeyi bilmiyor.
Ata binmemelisin.
- Çocuklar ön koltuğa binemezler.
- Çocuklar ön koltukta yolculuk edemezler.
Kaldırımda bisiklete binmemelisin.
at sürmeyi öğrenebilirdim.
Bisiklet sürmeyi bilmiyorum.
Sen ata binemezsin.
Bir metroya tek başına binmek tehlikeli mi?
- Motosiklete kasksız binmek tehlikelidir.
- Kasksız motosiklet kullanmak tehlikelidir.
Annem bisiklet süremez.
O dans etmeyi ve ata binmeyi sever.
Bisiklet sürmesini öğrenmelisin.
Ona bisiklet kullanmayı öğrettim.
Avrupa'ya gitmemeye karar verdik.
Ben metroya binmeyi sevmiyorum.
Ata binebilir misin?
Gelecekte arabalar kendilerini sürecekler.
Boston'a gitmemeye karar verdim.
- Büyükannem motosiklet sürebiliyor.
- Anneannem motosiklet kullanabiliyor.
- Babaannem motosiklet sürebiliyor.
At sürmeyi öğrenmelisin.
Taksiye binmek benim için bir lüks.
Hepimiz bisiklet sürmeyi severiz.
Motosiklet süremem.
Mary'ye at sürmeyi öğreten kişi Tom'dur.
Bisiklet sürebilirim.
- Trenle mi yoksa arabayla mı gitmeyi tercih edersin?
- Trenle mi yoksa otobüsle mi gitmeyi tercih edersin?
Gitmemeni tavsiye ederim.
Asla Boston'a gitmemeliydin.
Ata binmek çok eğlencelidir.
Gençken, bisikletle gitmeyi severdi.
Şu kız bisiklet süremiyor.
Yalnız başına balığa çıkmayı sever.
Annem bisiklet sürmeyi bilmiyor.
Bir insan bisiklete binmeyi asla unutamaz.
Annem bisiklet süremez.
O, henüz bir bisiklet süremiyor.
Kaldırımda bisiklete binmemelisin.
Gelecekte herkes elektrikli bir araba kullanacak.
- Ata binmekten hoşlanmam.
- At sırtında gitmekten keyif almıyorum.
Zaman zaman atlara binmeyi severim.
- Gitmek zorunda değilsin.
- Gitme mecburiyetin yok.
Sensiz Boston'a gitmemem gerekirdi.
Frenleri olmayan bir bisiklete binecek kadar deli olmalısın.
O kadar hızlı araba sürmek tehlikelidir.
Haftalık alışverişini rahat yapman için, arabaya ihtiyacın var.
Annesi onun motosiklet sürmesine izin vermedi.
Beş yaşındayken zaten kayabiliyordum.
O, bisiklete binmeyi geçen yıl öğrendi.
O, bisiklete binmeyi geçen yıl öğrendi.
Tom yolun sol tarafında araba sürmeye alışkın değil.
Yürümeyi bisiklete binmeye tercih ederim.
Ben yolun sol tarafında sürmeye alışmaya çalışıyorum.
- Şu genç adam bisikletçiliğe çok düşkündür.
- Şu genç adam bisiklete binmeye çok düşkün.
- Lütfen Tom'un bisikletime binmesine izin verme.
- Lütfen Tom'un bisikletime binmesine izin vermeyin.
- Lütfen Tom'un bisikletimi kullanmasına izin vermeyin.
- Lütfen Tom'un bisikletimi kullanmasına izin verme.
- Lütfen Tom'un bisikletimi sürmesine izin vermeyin.
- Lütfen Tom'un bisikletimi sürmesine izin verme.
O at sırtında çıkmaktan hoşlanıyor.
Oraya gitmemek daha iyi.
O bir bisikletin yanı sıra bir motosiklet sürebilir.
Oraya gitmenize gerek yok.
Motosiklete binmek gençler için tehlikeli olabilir.
Tom ağabeyinden bisiklet sürmeyi öğrendi.
Yürümeyi bisiklete binmeye tercih ederim.
Tom on yaşındayken bisiklete binmeyi öğrendi.
Yaya gitmeyi bisikletle gitmeye tercih ederim.
Onun büyük geliri onun her yıl Paris'e gitmesini sağlıyor.
Bu hafta sonu Boston'a gitmemeye karar verdim.
Yılda en az bir kere Boston'a gitmeye çalışıyoruz.
Trenle seyahat etmekten asla hoşlanmam.
Onun büyük geliri ona her yıl yurt dışında seyahat etmesini mümkün kılıyor.
O, bisiklet sürebilir mi?
Gitmemesi için Tom'a yalvardım.
Tom on yaşındayken bisiklete binmeyi öğrendi.
Tom, Mary'ye gitmemesi için yalvardı.
O bisiklet süremez mi?