Examples of using "удостоверение" in a sentence and their turkish translations:
Bu benim kimlik kartım.
Ehliyetimin resmi çekildi.
Kimliğin yanında mı?
Ehliyetinizi görebilir miyim, lütfen?
Kimlik kartımızı almak için bizzat bulunmamız gerekiyor.
ID sini atıyorsunuz yani o numarayı
Lütfen bana nüfus cüzdanını ya da pasaportunu göster!
- Ahan da ehliyetim.
- İşte ehliyetim.
Ehliyetini gördüm.
Kimliğin var mı?
- Tom'un bir ruhsatı var mı?
- Tom'un bir izin belgesi var mı?
Tom'a sürücü ehliyetini görüp göremeyeceğimi sordum.
- Ehliyetin yanında mı?
- Sürücü belgen var mı?
Birisi benim sürücü belgemi çaldı.
ABD'de, genellikle alkol satın almak için kimlik göstermek zorundasınız.
Ehliyetin yanında mı?