Examples of using "терпится" in a sentence and their turkish translations:
Gitmek için bekleyemem.
Gitmek için sabırsızlanıyorum.
Tom ayrılmaya istekli.
Sana söylemek için sabırsızlanıyorum.
Tom oraya gitmek için istekli.
- Onlar seni görmek için sabırsızlanıyorlar.
- Onlar seni görmek için can atıyorlar.
Tom istekli görünüyor.
Başlamak için endişeliyim.
Tom bir dövüşe can atıyor.
Başlamaya can atıyoruz.
Tom'la tanışmak için can atıyorum.
Seninle tanışmaya can atıyoruz.
Babanı görmeye can atıyorum.
O, oraya gitmek için istekli.
Sonucunu öğrenmek için sabırsızlanıyor.
Onu görmeye can atıyorum.
Eve gitmek için sabırsızlanıyorum.
Tom seni görmek için sabırsızlanıyor.
Onu görmek için sabırsızlanıyordum.
Tom'u görmek için bekleyemem.
Ona söylemek için sabırsızlanıyorum.
Ona söylemek için sabırsızlanıyorum.
Onları görmek için can atıyorum.
Tom onu yapmaya isteklidir.
Onu yapmaya istekliyim.
Çok yakında seni tekrar görmek için sabırsızlanıyorum.
Seni tekrar görmeye can atıyorum.
Onunla tanışmaya can atıyorum.
O, Çin'e gitmek için istekli.
Tom seninle konuşmak için isteklidir.
Oraya gitmeye çok hevesli.
Onlarla tanışmaya can atıyoruz.
Onunla tanışmaya can atıyoruz.
Onunla tanışmaya can atıyoruz.
Onlarla tanışmaya can atıyorum.
Tom Mary ile konuşmak için istekli.
Onunla tanışmaya can atıyorum.
Seni daha iyi tanımak için sabırsızlanıyorum.
Tom bunu yapmak için sabırsız, değil mi?
İşe dönmeye sabırsızlanıyorum.
Seni görmek için can atıyorum.
Oraya gitmek için istekli olduğunu söyledi.
Tom'la ava çıkmak için sabırsızlanıyorum.
Hepimiz filmi görmeye istekliyiz.
Tom gitmek için endişeli görünüyor.
Tom başlamak için sabırsızlandığını söylüyor.
Onu görmek için sabırsızlanıyordum.
Cadılar Bayramı kostümünü görmek için sabırsızlanıyorum.
Tom onu yapmak için istekli olduğunu söyledi.
Seni görmek için sabırsızlanıyorum.
Onlara söylemek için sabırsızlanıyorum.
Eve gitmek için sabırsızlanıyorum.
Yaşadıklarını dinlemek için sabırsızlanıyorum.