Examples of using "твёрдо" in a sentence and their turkish translations:
Sigara içmeyi bırakmaya kararlıyım.
Hükümet terörizme son vermeye kararlı.
Onun masum olduğuna dair sıkı bir inancım var.
Durum böyleyken tüm kalbimle inanıyorum ki
zorlu bir girişime başlarken
Evrimin bilimsel gerçeği o kadar büyük bir çoğunlukla kuruldu ki onu çürütmek neredeyse imkansızdır.
Tom, Mary'yi öpmeye kararlıydı.
Napolyon, Rus İmparatorun barış için masaya oturacağından emindi
Ne bulacağım hakkında bir fikrim vardı ama kesin emin değildim.
Tom futbol takımı yapmaya kararlıydı.
O onunla tekrar buluşmamaya kararlıydı.
Tom beni almak için çıktı.