Examples of using "табу" in a sentence and their turkish translations:
Bu bir tabu.
Bu, bir tabu.
bir tabu yıkılmıştı artık
Bu konu tabudur.
Cinsellik hâlâ bir tabudur.
Bu bir tabu.
Özel kuvvetlerde, işkence bir tabudur.
menopoz konusundaki bu tabuları daha çabuk yıkmamız,
Kadınların sigara içmesi yasaktı.