Examples of using "совести" in a sentence and their turkish translations:
Onun hiç vicdanı yok.
O, vicdan azabı hissetti.
Pişmanlık duymuyor.
Tom vicdan azabı çekiyor gibi görünüyor.
Vicdanımız dışında her şeyden kaçabiliriz.
Vicdan azabı çekiyorsun, değil mi?
Onun hakkında vicdan azabım var.
Tom özür dileme inceliği bile göstermedi.
O yanılgan olduğunu itiraf edebilecek bir terbiyeye sahip değildi.