Examples of using "хорошего" in a sentence and their turkish translations:
Randevunda iyi zaman geçir.
İyi bir yaz geçir.
- Hoşça kal!
- Hoşça kalın!
İyi günler.
İyi akşamlar.
İyi günler.
İyi bir dişçi tanıyor musun?
En iyiler çoğunlukla iyilerin düşmanıdır.
İyi günler, Tom.
- Gününü gün et.
- Günün tadını çıkar.
Sana iyi bir doktor bulacağım.
- Bu iyiye işaret değil.
- Bu hayra alamet değil.
güzel şeyler oluyor.
İyi aşama kaydettik
görüntü gerçekten kaliteli
Ben iyi öğrenciyi görüyorum.
Güzel bir dişçi tanıyor musun?
İyi bir adam buldun.
Ne iyidir?
Tom birçok iyi şey yaptı.
- Ondan iyi bir şey çıkmayacak.
- Ondan iyi bir şey gelmeyecek.
Şu anda televizyonda iyi bir şey yok.
Güzel bir şey söylemeyecek misin?
Bundan iyi bir şey çıkmayacak.
O, ona iyi bir tekme attı.
Güzel sağlıklı bir bebek doğurdu.
İyi bir romandan iyisi yoktur.
O iyiye işaret değil!
Herkes, iyi bir yıl geçirelim.
Kendine hoş bir adam buldun.
İyi bir berber tavsiye edebilirim.
İyi bir doktor tavsiye edebilirim.
İyi bir avukat tavsiye edebilirim.
Onun hakkında çok iyi olan ne?
Kendine iyi bir adam buldun.
böylelikle daha iyi şeyler yapacaksınız.
Uyku iyi sağlık için gereklidir.
Bu hiç iyiye işaret etmiyor.
Tom çok iyi bir avukat tuttu.
En iyi dileklerimle.
- İyi bir doktor tavsiye edebilir misin?
- İyi bir doktor önerebilir misin?
İş yerinde iyi günler.
Benim çok iyi bir sözlüğüm yok.
Onunla ilgili iyi bir düşüncem vardı.
İyi bir doktor bulmana yardımcı olacağım.
Bundan iyi bir şey çıkmadı.
Evlilikte de ne ekersen onu biçersin.
İyi bir eğitimin değeri parayla ölçülemez.
Güne iyi bir kahvaltıyla başladı.
Hakkında bir sürü güzel şey duyduk.
Taze hava sağlıklı olmak için gereklidir.
İyi bir eğitimin en önemli parçası nedir?
Tom'la ilgili çok iyi duygum var.
İyi bir avukat tavsiye edebilir misin?
Bu masa meşeden yapılmıştır.
Onların iyi bir ekipmanı yoktu.
- Tom, iyi bir lider niteliklerine sahip değil.
- Tom iyi bir liderin özelliklerine sahip değil.
Televizyonda iyi bir şey yok.
Balık iyi proteinlerle, iyi enerjiyle doludur
iyi doğmuş erkekler, kaçmayanlar.
Oğlunuzla ilgili iyi bir fikrimiz vardı.
İyi bir kahvaltı ile gününe başladı.
Tom'un iyi bir Fransız-İngilizce Sözlüğü yok.
Onda iyiden daha çok kötü vardı.
Malzemesi kaliteli.
"İyi"nin düşmanı "daha iyi"dir.
Kendimi İngilizce ifade edemedim.
İyi bir gece uykusundan sonra kendini daha iyi hissedeceksin.
Kasabaya, iyi bir restoran aramaya gittim.
Sana yardım edebilecek iyi bir avukat biliyorum.
Hepimiz onun böyle iyi bir adamı niye terk ettiğini merak ettik.
Bütün dünyaya- iyi geceler, iyi günler ve günaydın.
Onun böyle güzel bir teklifi reddetmesine şaşırdım.
- Hiç karışma.
- Fazla kurcalama.
Paramı saklamak için iyi bir yer düşünemedim.
Latince iyi bir gramer bilgisi gerektiren birkaç dilden biridir.
İyi büyümek için, bu bitkilerin çok fazla nem içermeyen toprağa ihtiyacı var.
"Nasıl bilirdiniz?" "İyi bilirdik."
Henüz çadırımızı kurmak için iyi bir yer bulmadık.
Tom'a iyi bir avukat tavsiye edebilip edemeyeceğini sordum.
Neyi ve ne kadar çok yediğimizin farkında olma iyi sağlık için gereklidir.
Tom'un böyle iyi bir avukatı olmasa hapse girerdi.
Benim özel bir gün için tasarruf ettiğim çok iyi bir şişe şarabım var.
İyi bir mektup yazmanın gerçek sırrı sanki konuşuyormuşsun gibi yazmaktır.
Tom'un gerçekten istediği konuşabileceği iyi bir arkadaştı.
Hiç bu kadar iyi bir film gördün mü?
- O bana senin hakkında iyi şeyler anlattı.
- O bana seninle ilgili iyi şeyler anlattı.