Examples of using "сдаваться" in a sentence and their turkish translations:
Asla pes etmeyin.
Boyun eğmek yeterli olmuyor.
Vazgeçelim.
- Pes etmemelisin.
- Vazgeçmemelisin.
Ben pes etmedim.
Tom teslim olmayı reddetti.
- Neden şimdi pes ediyorsun?
- Neden şimdi vazgeçiyorsun?
- Vazgeçmeyeceksin, değil mi?
- Pes etmeyeceksin, değil mi?
Asla vazgeçmeyelim
Ben vazgeçmek istemiyorum.
Tom vazgeçmek istemiyor.
En önemli şey vazgeçmemektir.
Ben pes etmeyecektim.
Vazgeçmek için hazır değilim.
- Vazgeçmeyeceğim.
- Pes etmeyeceğim.
Tom vazgeçmemeye karar verdi.
Biz pes etmemeliyiz.
Vazgeçmek niyetinde değiliz.
Tom'un vazgeçmesine izin verme.
Tom vazgeçmek istemedi.
- Vazgeçemezsiniz!
- Pes edemezsiniz!
- Bırakamazsınız!
Biz vazgeçmek üzere değiliz.
Tom vazgeçmeyi reddetti.
Tom vazgeçmeyi planlamıyor.
Tom vazgeçmek istemiyor.
- Şu an bırakmanın sırası değil.
- Şimdi vazgeçme olmaz.
- Bu kadar erken vazgeçmemeliydin.
- Bu kadar çabuk pes etmemeliydin.
Ama artık pes etmek yoktu.
vazgeçmemiz veya teslim olmamız için bir sebep değil.
Asla pes etmemeliyiz.
Vazgeçmemiz için çok geç.
Henüz pes etmek istemiyorum.
Sadece vazgeçmek istemedim.
- Biz pes etmemeliyiz.
- Biz vazgeçmemeliyiz.
Vazgeçme ihtimali yok!
Asla vazgeçmemeliydik.
Tom vazgeçmek için hazır olmadığını söylüyor.
Görevimizi bırakamayacak kadar ilerledik. Asla pes etmeyin!
Fakat İmparator savaşsız pes etmeyecekti.
Vazgeçemem.
Sana vazgeçmeyeceğimi söyledim.
Vazgeçemezsin, Tom.
Pes etme, onu başarabilirsin, sana güveniyorum.
Tom asla vazgeçmek istemedi fakat seçeneği yoktu.
Tom'a pes etmemesini söyledim.
Sana vazgeçmemeni söyledim.
Onlara vazgeçmemelerini söyledim.
Ona vazgeçmemesini söyledim.
Ona vazgeçmemesini söyledim.