Examples of using "рискнуть" in a sentence and their turkish translations:
Bunu riske atmak ister misin?
Bunu riske atmak ister misin?
Denemek zorundasın.
Biz risk almak zorundayız.
Hâlâ bunu riske atmaya hazır mısın?
Ya da... Şansımı denerim... Ve atlarım.
Sanırım onu riske atmalıyız.
Sanırım o riske değer.
- Bir riske gireceğini söyledi.
- Risk alacağını söyledi.
Bunu gerçekten göze almak istiyor musun?
Riski almak zorunda olduğuma karar verdim.
Tom riski almaya istekli olduğunu söylüyor.
Muhakeme ve risk gerektiriyor.
Tom riski göze almaya karar verdi.
O şansı kullanmaya hazırım.
Riske değdiğini hissettim.
Eğer şansımı timsahla denemem gerektiğini düşünüyorsanız "Sağ"a tıklayın.
Bu riske değer diyorum.
- Onu yapmak için, risk almak zorundasın.
- Bunu yapmak için riskler almak zorundasın.