Examples of using "расстроен" in a sentence and their turkish translations:
Tom üzgün.
Depresyonda mısın?
O bunalımlı.
Tom besbelli üzgündü.
Tom biraz üzgündü.
Sen açıkça üzgünsün.
Tom biraz mutsuz.
Ben biraz üzgünüm.
Tom kesinlikle üzgün.
Tom çok üzgün.
Hiç kimse üzgün değil.
Neden Tom üzgün?
Üzgün değilim.
Tom açıkça üzgün.
Tom sadece üzgün.
Tom şu anda üzgün.
Tom üzgündü.
Tom son derece üzgün.
Tom üzgün gibi görünüyor.
Onun üzüleceğini düşündüm.
Neden Tom çok üzgündü?
Tom'un hâlâ üzgün olduğunu düşünüyor musun?
Tom hiç üzgün değildi.
Tom bir şey hakkında mutsuz mu?
Tom üzgün.
Tom kızgın ve üzgün.
Hâlâ üzgünüm.
Tom muhtemelen biraz üzgün.
Tom depresif ve üzgün.
Biraz üzgündüm.
Tom çok üzgündü.
Oldukça üzgündüm.
Tom son derece üzgündü.
Tom da üzgün müydü?
Gerçekten hayal kırıklığına uğradım.
Tom hiç üzgün değil.
Neden bu kadar üzgünsün?
Tom açıkça üzgündü.
Tom ne olduğu hakkında çok üzgün.
Tom muhtemelen üzgün olacak.
Tom üzüntülü olduğunu söyledi.
Tom üzgün değildi.
Tom çok üzülecek.
Tom çok üzgün olduğunu söyledi.
Gerçekten Tom'un üzgün olduğunu düşünüyor musun?
Tom bir şey hakkında çok üzgün.
Tom bir şey hakkında üzgün gibi görünüyor.
Neden üzgün olduğunu anlıyorum.
Neden Tom'a çok kızgınsın?
Tom'un Mary'nin davranışına açıkça kızgın.
Tom besbelli bir şey hakkında üzgün.
Tom'un üzüleceğini düşündüm.
Üzgün olan tek kişi Tom değil.
Sen oldukça üzgün olmalısın.
Tom hakkında üzgünüm.
Tom hâlâ üzgün.
Tom'un üzgün olduğunu biliyorum.
Tom'un üzgün olduğunu düşünmüyorum.
Tom üzgün olmadığını söyledi.
Tom Mary'ye üzgün olduğunu söyledi.
Tom üzgün olduğumu biliyordu.
Tom bana üzgün olduğunu söyledi.
Tom olaylardan dolayı çok üzgün.
Patron çok üzgün.
Niçin üzgünsün?
Üzgündüm.
Bu yüzden mi üzgünsün?
Tom üzgün görünüyor.
Tom hayal kırıklığına uğramıştı.
Üzgün müsün?
Tom bana üzgün olduğunu söyledi.
Tom üzgün olmadığını söyledi.
Üzgün görünüyorsun.
Tom üzgün değil.
- Tom konuşmak için çok üzgündü.
- Tom konuşamayacak kadar üzgündü.
Tom çok üzgün olduğunu söyledi.
Tom'un üzgün olduğunu bilmiyordum.
Evde olmaması beni hayal kırıklığına uğrattı.
Tom davet edilmediği için hayal kırıklığına uğradı.
Neden üzgün olduğunu biliyorum.
Tom'un neye çok üzüldüğünü bilmiyorum.
Tom açıkçası Mary'nin burada olmamasından hayal kırıklığına uğradı.
Tom'un üzgün olduğunu görmüyor musun?
Benim yavru köpeğim öldü ve ben berbat bir şekilde üzgünüm.
Senin üzgün olduğunu görebiliyorum. Sorun nedir?
Mary bunu yaparsa Tom üzgün olacaktır.
Tom üzgün görünüyordu.
Tom bana üzgün olmadığını söyledi.
- Sence neden üzgünüm?
- Neden üzgün olduğumu düşünüyorsun?
Üzgün olduğunu biliyorum.
Tom, Mary'nin ona söylediği şey yüzünden çok üzgündü.
Üzgün olduğunu biliyorum. Hepimiz üzgünüz.
Tom'un neden bu kadar üzgün olduğunu anlayamıyorum.
Ben gerçekten üzgündüm.