Examples of using "разнообразия" in a sentence and their turkish translations:
Değişiklik olsun diye yürüyüş yapalım.
- Bu orman çeşitlilik açısından zengindir.
- Bu orman değişik türlerle doludur.
Biyo-çeşitliliğin melodisinden yoksun.
çeşitlilik ve katılım programları daha da güçlenir.
İşyerlerinde çeşitlilik, bugün görüldüğü üzere
Ülkenin bu bölümündeki dağlar çeşitlilikle doludur.
Değişiklik olması için dışarıda yiyelim.
Biyolojik çeşitlilik dünya çapında hızla azalıyor.
Değişiklik olsun diye farklı bir şey yemek istiyorum.
Bir değişiklik olsun diye neden benimle akşam yemeğine çıkmıyorsun?
Değişiklik olsun diye bu sabah dışarıda yemeye ne dersin?
Değişiklik olsun diye dışarıda yemeğe ne dersin?
Biz her zaman oraya gidiyoruz! Değişlik olsun diye bir Fransız restoranına gidelim.