Examples of using "сильнее" in a sentence and their turkish translations:
Tom senden daha güçlü.
Ben senden daha güçlüyüm.
Sen ondan daha güçlüsün.
Artık daha güçlüyüm.
Sen benden daha güçlüsün.
Sen onlardan daha güçlüsün.
Sen ondan daha güçlüsün.
- O senden daha güçlüdür.
- O sizden daha güçlüdür.
Tom senden daha güçlü.
Daha güçlüyüz.
- Ben senden çok daha güçlüyüm.
- Ben senden çok daha kuvvetliyim.
Tom Mary'den daha güçlüdür.
O benden kuvvetli.
İpi sıkı çekin.
Aşk ölümden daha güçlüdür.
Aslanlar kurtlardan daha güçlüdür.
O benden daha kuvvetli.
Tom güçleniyor.
O benden daha güçlü.
Tom benden daha güçlü.
Kendine yardım edemezsin.
Daha güçlü olacağım.
Daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü.
Ben Tom'dan daha güçlüyüm.
Çok daha güçlüyüm.
Sen Tom'dan daha güçlüsün.
Erkekler kadınlardan daha güçlüdür.
Beraber güçlüyüz.
Biz güçleniyoruz.
- Merak korkuyu yener.
- Merak korkudan güçlüdür.
- Benden daha güçlü değil.
- Benden güçlü değil.
- Benim babam senin babandan daha güçlüdür.
- Benim babam senin babandan daha güçlü.
Benim iki katım kadar güçlüsün.
Benim iki katım kadar güçlüsün.
Tom düşündüğünden daha güçlü.
Senin takım bizimkinden daha güçlü.
Erkek kardeşim benden güçlüdür.
Dünden daha güçlüyüm.
Tom, Mary'den daha meşguldür.
Erkekler kadınlardan fiziksel olarak daha güçlüdürler.
Türkiye, Yunanistan'dan daha güçlüydü.
Tom benden daha güçlü değil.
Tom Mary'den çok daha güçlüdür.
Aslanlar geyiklerden çok daha güçlülerdir.
Erkekler genellikle kadınlardan fiziksel olarak daha güçlüdürler.
Biz senin düşündüğünden çok daha güçlüyüz.
Burnu, tazınınkinden iki kat hassastır.
yani bizim manyetosferimizden daha güçlü bir
Aşk güçlüdür, fakat para daha güçlüdür.
Güçlü olan haklıdır.
Tom güçlüdür ama Mary daha güçlüdür.
Tom John'dan daha uzun boylu ve daha güçlüdür.
Tom Mary'den daha uzun ve daha güçlüdür.
Bir kaplan bir kediden daha büyük ve güçlüdür.
O, dinlendi ve daha güçlü oldu.
Tom Mary'ye daha çok çabalamasını söyledi.
Senden daha genç ve daha güçlüyüm.
Kim daha güçlüdür, sen mi yoksa Tom mu?
Gökyüzü gittikçe karardı ve rüzgar gittikçe daha sert esti.
O beni ondan daha çok seviyor ve o beni onun sevdiğinden daha çok seviyor.
[Tek bir hayal bin gerçekten daha güçlüdür.]
Fiziksel olarak ondan güçlü olduğu için
çeşitlilik ve katılım programları daha da güçlenir.
Genel olarak, erkekler fiziksel olarak kadınlardan daha güçlüdür.
Sıla hasretim gün geçtikçe artıyor.
Tom ve Mary bizden çok daha güçlüler.
Dostluğumuz kavgalarımızdan büyük.
Ben en güçlüyüm.
Tom, benden daha güçlü olduğunu düşünüyor.
Tom düşündüğümden çok daha güçlü.
Beni öldürmeyen şey güçlendirir.
Seni öldürmeyen seni daha güçlü yapar.
Bizi öldürmeyen şey bizi daha güçlü yapar.
Bir yıl boyunca oğlum daha da güçlendi.
Korku keskin kılıçlardan daha zararlıdır.
Sen geri kalanımızdan daha güçlüsün.
Oğlum kadınların erkeklerden daha güçlü olduklarını düşünüyor.
Kalem kılıçtan daha güçlüdür.
Seni söyleyebileceğimden daha derinden seviyorum.
Bizi öldürmeyen şey sadece bizi daha güçlü yapar.
Kesinlikle daha güçlü oldun.
Düşman gittikçe daha güçlü oluyor.
Daha çok çalışacağım.
- Fiziksel ve mental açıdan güçlenmek istiyorum.
- Hem fiziksel hem de ruhsal olarak daha güçlü olmak istiyorum.
cesetlerin daha sağlam kalabilmesi için pramitte kuartz kullanmışlar
Tom'un senden ne kadar daha güçlü olduğunu asla unutma.
Senin güçlü olduğunu biliyorum ama politik baskı daha güçlüdür.
şimdiye kadar düşünmedikleri bir güçle mücadele etmezsek
Gelgitler güçlenmeye başlamış. Tümsek başlı papağan balığının üremesi için mükemmel şartlar oluşmuş.
Gelmememiz söylendiği zaman, gitmek için daha da istekli oluruz.
Daha güçlüler, kulüpleri yüksek teknolojili ve kurslar daha iyi durumda.
Ancak kitaplarıma daha derinden bakmayı öğrendikçe,