Examples of using "части" in a sentence and their turkish translations:
Onu iki parçaya kesin.
o kısmın haklarını kısıtlıyor
O, parçalara ayrıldı.
Tartı dilimle.
Bu iki parça değiştirilebilir.
uzay boşluğundaki geri kalan parçalar ise itildi
O, binanın arka tarafındadır.
Bir link bir zincirin iki parçasını birleştirir.
Kanada'nın hangi kısmındansın?
O, mektubu parçalara ayırdı.
Hayatım kararıyor.
Bu benim çay fincanım değil.
Mary resmi parçalara ayırdı.
Sami bir itifaiye şefiydi.
Ülkenin bu kısmında nadiren kar yağar.
Tom pastayı üç eşit parçaya böldü.
Alaska'nın iç kesimlerindeki kurtlardan küçük.
ve şehrin doğusunda bir yerde indim,
Şimdi o zaman şu kısma gelelim
gerçekten bu UFO'nun parçaları mıydı?
Sizler karşı tarafa geçerken
Dipnotlar sayfanın alt kısmındadır.
Tom otobüsün önünde oturuyordu.
Sınav iki bölüme ayrıldı.
O, pastayı ikiye kesti.
Lütfen pizzayı üç parçaya kesin.
Şehrin batı kesiminde yaşar.
O, kentin güney kesiminde yaşıyor.
Büyük, zaman alan görevleri parçalara ayırıyorum.
Avustralya'nın neresindensin?
Tom Boston'un güney kesiminde yaşıyor.
Tom şehrin en kötü kısmında yaşıyor.
Kasabanın kötü kısmında yaşıyor.
Gerekirse onu sök.
Caddede oynamak çocuklar için tehlikelidir.
- Anne pastayı üç parçaya böldü.
- Annem pastayı üç parçaya böldü.
Kanada'nın hangi bölümüne gittin?
Tom Boston'un neresinde oturuyor?
Tiber nehri Roma'yı iki parçaya böler.
Tam bana göre.
Ekmeği ikiye böldü.
Çalışmanın Tom'a ait bölümü tamamlanmış değil.
Kentin hangi kısmında yaşıyorsun?
Bu kitap dört bölüme ayrılmıştır.
Tüm Galya üç parçaya bölündü.
- Boston'un doğusunda yetiştirildim.
- Boston'un doğu tarafında yetiştim.
Hayvanat bahçesi kentin doğusunda yer alır.
Çoğunlukla haklıydım.
Tom Avustralya'nın güney kesiminde yaşıyor.
Onu ikiye kes.
nefes verme sırasında büzülen;
farklı beyin hücreleri labirentin farklı kısımlarını kodlardı.
Ben bir nörobilimciyim ve odaklandığım yer içerisi,
Florida'daki genç bir kızdan haber aldım,
ve genellikle bizi olumlu düşünmeye odaklayan
Dünyanın herhangi bir yerini altüst edebilir.
Yüksek Arktik'teki Svalbard Adaları'nda...
kıtanın içerisinde parçalanan kısımlara ise biz levha diyoruz
Ama çoğu kurgu değil.
Evim şehrin kuzey kesiminde.
Modern caz benim mesleğim değil.
Hırvatistan, Avrupa'nın güneydoğu kesiminde bir ülkedir.
Eski kilise şehrin kuzey kısmında yerleşik.
Bugün hayatınızın geri kalanının ilk günüdür.
Mahalle kara yoluyla ikiye ayrıldı.
Tom'un söylediği şey çoğunlukla doğru.
Ülkenin bu bölümündeki dağlar çeşitlilikle doludur.
O mektubu okuduktan sonra, onu parçalara ayırdı.
Tom Mary'nin tavsiyesinin çoğunu görmezden geldi.
üst kısımda değil orta kısımda şişme gözlemleniyor.
Şehrin en iyi bölgesi elindeyken niye gidesin ki?
şimdi yer kabuğunu ikiye ayıralım
ve biz o kısma çok zor yetiştik
işte yaprak bitinin sırtında böyle şekerli bir yapı var
Tamir etmek için radyoyu parçalara ayırdım.
Elma alın ve onu ikiye bölün.
Şehrin o tarafını temiz tutmalısın.
Tom ve Mary şehrin aynı bölümünde yaşıyorlar.
Tom havuzun sığ tarafına doğru köpekleme yüzdü.
Baldır kası alt bacağın arkasında yer alır.
Antenler tercihen binanın en yüksek kısmına yerleştirilmeli.
İskoçya'nın uzak bir bölgesinde yalnız yaşıyor.
Şekil yedi motorun bütün parçalarını göstermektedir.
- Makineden eksik bir parça var.
- Makineden bir parça eksik.
Bu çocukların her birine üç parça verin.
Bir nehir şehri doğuya ve batıya ayırır.
Kruvasanı ikiye böldü ve yarısını Mary'ye verdi.
Tom kağıdı iki parçaya ayırdı.
Hayatta kalma becerilerinizi dünyanın başka yerlerinde denemek isterseniz
Çıkarılan parçalar Afyon'da bir antikacıya satıldı
Yolda oynamayın.
Hırvatistan, Avrupa'nın güneydoğu kesiminde yer alan bir ülkedir.
Gerçekten otobüsün arkasında oturmak istemiyorum.
Caddede oynamak tehlikeli.
Fakat çoğunlukla yalnız başınaydınız.