Examples of using "разницы»" in a sentence and their turkish translations:
- Farklılık yok.
- Herhangi bir fark yok.
hiçbir fark olmadığını gösteriyor.
Ben farkı görmüyorum.
- Hepsi bana uyar.
- Bana göre hepsi aynı.
Sanırım farkı anlamıyorsun.
Ben herhangi bir farkı fark etmedim.
Fark göremiyorum.
Belki de hiçbir fark yok.
Muhtemelen hiçbir farkı fark etmiyorsunuz bile.
Tom ne yaptığını umursamaz.
Çoğu insan farkı söyleyemez.
Herhangi bir fark görmüyorum.
Büyük bir fark yok.
Tom asla farkı fark etmeyecek.
O asla farkı fark etmeyecek.
Sen farkı asla fark etmeyeceksin.
Tom ne olduğunu umursamıyor.
Gidip gitmemen benim için fark etmez.
Önemli bir fark görmüyorum.
Tom ve Mary sadece umursamıyor.
Tom, Mary'nin söylediklerini umursamıyor.
Tom ne yaptığımızı umursamıyor.
O, değişikliği fark etmedi fakat ben ettim.
- Aralarında çok fark görmüyorum.
- Onlar arasında çok fark görmüyorum.
TV muhabiri ile oyuncu arasında ayrım yapmadım.
Tom sıfat ve zarf arasındaki farkı bilmiyor.
Tom bir araba ve bir vajina arasındaki farkı bilmiyor.
Tom bir elmas ve bir zümrüt arasındaki farkı bilmiyor.
Tom gerçeklik ve fantezi arasındaki farkı bilmiyor.
Tom bir şehir ve bir köy arasındaki farkı bilmiyor.
Tom Tanrı ile şeytan arasındaki farkı bilmiyor.
Tom tereyağı ile margarin arasındaki farkı anlamıyor.
Tom ayak ile bacak arasındaki farkı bilmiyor.
Tom, don ile buz arasındaki farkı bilmiyor.
Tom gerçek ve fantezi arasındaki farkı bilmiyor.
Tom gerçeklik ve hayal arasındaki farkı bilmiyor.
Tom orijinal ile sahte arasındaki farkı bilmiyor.
Tom, Paskalya ve Noel arasındaki farkı bilmiyor.
Tom iyi ve kötü arasındaki farkı bilmiyor.
Tom zayıf ve sıska arasındaki farkı bilmiyor.
Tom coğrafya ve jeoloji arasındaki farkı bilmiyor.
Onların arasındaki farkı fark etmedim.
Birçok kişi "loose" ve "lose" arasındaki farkı bilmiyor gibi görünüyor.
Tom, Roma ve Roma İmparatorluğu arasındaki farkı bilmiyor.
Bir çok kişi İslamiyet ile Arap kültürü arasında ki farkı görememiştir
Tom güven ve kibir arasındaki farkı bilmiyor.
Tom umursamıyor, değil mi?
Birçok insan "their" ve "they're" arasındaki farkı bilmiyor gibi görünüyor.
Dışarı çıkmak mı yoksa evde kalmak mı istiyorsun? Her ikisi de benim için uygun.
- Teoride, teori ve pratik arasında hiçbir fark yoktur. Fakat pratikte var.
- Teoride, teori ve uygulama arasında farklılık yok. Ama uygulamada var.
Ay'a iniş görüntüleriyle simülasyonun arasında fark yoktu
Onlar arasında bir dakika farkı vardı.
Ne kadar tutacağı umurumda değil.
Oraya ister taksiyle gidin, ister yayan gidin, fazla bir farkı yoktur.
Fransızların "simetri" ve "asimetri" arasındaki farkı işitmediklerini biliyor musunuz?
Sanırım gerçekten umursamıyorsun.
Bunun kaça mal olduğu umurumda değil.
Gelip gelmemen benim için önemli değil.
Tom, Avusturyalı ve Alman arasındaki farkı bilmez.
Tom gök bilimi ve yıldız bilimi arasındaki farkı bilmiyor.
İngilizce onun ana dili olmasına rağmen Tom "lose" ve "loose" arasındaki farkı bilmiyor.
Tom, Irak ve İran arasındaki farkı bilmiyor.
Tom coğrafya ve jeoloji arasındaki farkı bilmiyor.
Tom yıldızla gezegen arasındaki farkı bilmiyor.
Tom,Avrupa ile Avrupa Birliği arasındaki farkı bilmiyor.