Examples of using "заметила" in a sentence and their turkish translations:
- Bunu görebiliyordum.
- Bunu görebilirdim.
Mary onu fark etti.
O, şüpheli bir şey fark etmedi.
evindeki bir bölümü fark ettim,
Fark etmedim.
Mary, Tom ve Conchita'nın birlikte flört ettiğini gördü.
Adamın onu takip ettiğini fark edince korktu.
Onu ben de fark ettim.
Mary Tom'un birkaç gündür tıraş olmadığını fark etti.
Seni fark etmemişim bile.
- Onu hiç fark etmedim bile.
- Ben onu fark etmedim bile.
O sana bakmaya devam etti. Fark etmedin mi?
Tom sana bakıp duruyordu. Fark etmedin mi?
Fark ettiğin için teşekkürler.
Üzgünüm, onu fark etmedim.
Polonya ve Portekiz dilleri arasındaki telaffuz benzerliğini fark ettiniz mi?
Bu sabah onu fark ettim.
Ben herhangi bir farkı fark etmedim.
Senin Tom'a nasıl baktığını fark etmediğimi düşündün mü?
Dikkat ettin mi, tüm dişiler kabaca aynı frekansa sahipler.
Yorgun olduğunu fark etmedim.
O, uzakta kürek çeken bir teknenin görüntüsünü gördü.
Tom bir alyans takmıyordu ama Mary onun yüzük parmağında beyaz bir halka fark etti.
Eve varıncaya kadar cüzdanımın yokluğunu hissetmedim.
- Eve vardığımda cüzdanımı kaybettiğimi anladım.
- Eve gittiğimde, kaybetmiş olduğum cüzdanımı buldum.
Satış fiyatlarının kırmızı mürekkeple yazıldığını fark ettim.
Eve vardığımda, cüzdanımı kaybettiğimi fark ettim.
Onların arasındaki farkı fark etmedim.
Onun yeni gözlük taktığını fark ettim.
Tom'un sana baktığını fark ettin mi?
İlk kez ne zaman takip edildiğini fark ettin?