Examples of using "разглядеть" in a sentence and their turkish translations:
bunu anlamalarına izin vermeliydim.
Dumanı buradan görebildim.
- Bir şey göremedik.
- Bir şey anlayamadık.
Onu zorlukla görebildim.
Onun kim olduğunu görmeyi başaramadım.
Anne bir anlığına, bulanık bir şekilde sarı rengi görüyor,
Tom'u fark edemedim.
Tom bir kızla birlikteydi ama onun kim olduğunu görmeyi başaramadım.
O kadar sisliydi ki onun kim olduğunu söyleyemedim.
Onları görebiliyor musun?
Kalın sis, binayı görmeyi imkansız hale getirdi.
Onlar güçlükle görebiliyordu.