Examples of using "приобрести" in a sentence and their turkish translations:
Kötük alışkanlık edinmek kolaydır.
Çift, bir ev satın almak istiyor.
Burada biletler mevcut.
Belki yeni bir bilgisayar alma zamanınız geldi.
Senin için biletleri alabilirim.
Milyoner, maliyeti ne olursa olsun başyapıtı satın almaya niyetlendi.
Maliyeti ne kadar olursa olsun, milyoner sanat eserini alma konusunda ısrar etti.
Canlı bir kaplanı nereden satın alabilirim.
Park Caddesi'nde bir ev satın almak istiyorum.
Sen onu yaklaşık bin yene alabilirsin.
Konser için iki bilet edindim.
Bir ev satın almak istiyoruz ama bunun için para biriktirmemiz gerekiyor.
Tom yeterli bir deneyime sahip olmadığı için bir iş bulamıyor fakat o bir iş bulamadığı için deneyim edinemiyor.
Yaşlı olmanın bir avantajı gençken almayı göze alamadığın her şeyi artık istememendir.
Dahası var, uğruna her şeyi yitirdiğim Rabbim İsa Mesih'i tanımanın üstün değeri yanında her şeyi zarar sayıyorum, süprüntü sayıyorum.
Yok öyle, hem karnım doysun hem pastam dursun.