Examples of using "преподавателем" in a sentence and their turkish translations:
O, iyi bir öğretmen olacak.
Vekil öğretmen öğrenciler tarafından zulmedildi.
- Cambridge Üniversitesi'nde hocaydı.
- Cambridge Üniversitesi'nde profesördü.
Mademki ben bir öğretmenim, başka türlü düşünüyorum.
O yirmi yaşında, bir öğretmen oldu.
programı öğretmen açtı. Sanki dersteymiş gibi artık
Her zaman bir öğretmen olmak istedim.
Tom bir Fransızca öğretmeni olmak istiyor.
Tom benim Fransızca öğretmenimdi.
Tom, Fransızca öğretmeni olmak istedi.
Öğretmen ve öğrenci arasındaki yoğun iletişim etkili öğretim için anahtardır.
İlk Fransızca öğretmenim Tom'du.
Tom, Fransızca öğretmeni olmak istemiyor.
Tom'un eskiden Fransızca öğretmeni olduğunu biliyor muydun?