Examples of using "предостаточно" in a sentence and their turkish translations:
Kanıt ezici.
Şimdi çok zamanım var.
Burada fazlasıyla kaya var.
Tom'un çok zamanı var.
Çok zamanımız var.
Benim bol zamanım var.
Gereğinden fazla yiyeceğimiz var.
Evde bir sürü yiyecek vardı.