Examples of using "понравиться" in a sentence and their turkish translations:
Bunu sevmeyebilirsin.
Bence ondan hoşlanabilirsin.
Tom Mary'nin onu sevmesini istiyordu.
Ünlü olmaya çalışıyordum.
Onu sevebileceğini düşündüm.
Gerçekten Tom'un beni sevmesini istiyorum.
Tom Meksika yiyeceğini sevmeyebilir.
Sanırım Tom ondan hoşlanabilir.
Bulduğunu sevmeyebilirsin.
- Bu kitaptan hoşlanabileceğini düşündüm.
- Bu kitaptan hoşlanabilirsin diye düşündüm.
Onun seni sevmesini istiyorsan ona müdahale etme.
Duyduğunu beğenmeyebilirsin.
Bulduğun şeyi sevmeyebilirsin.
Senin okumaktan hoşlanabileceğin bazı kitaplarım var.
Benden hoşlanmanı istedim.
Bu kitabı sevmeyebilirsin.