Examples of using "показывать" in a sentence and their turkish translations:
Diğerlerini göstermek kabalıktır.
Sana göstermeyeceğim.
Sihirli numaralar yapabilirim.
Tom'a resimleri göstermemeliydin.
Onu Tom'a göstermek istemedim.
İnsanları işaret etmek kalabalıktır.
Başkalarını işaret etmek kabalıktır.
- Bu videoyu kimseye gösteremezsin.
- Bu videoyu birine gösteremezsin.
Tom duygularını göstermekten korkuyor.
Onlar bugün iyi bir film gösteriyor olacaklar.
Henüz onu Tom'a göstermek istemiyorum.
bir süre sonra artık kendini belli etmeye başlıyor
O, bu gece televizyonda çıkıyor.
Kuzenim hokus pokusta iyidir.
Nasıl yapıldığını sana göstermeyeceğim.
Tom'a bunu nasıl yapacağını göstermeyeceğim.
Tom bana bunu nasıl yapacağımı göstermeyi reddetti.
Tom, Mary'ye bunu nasıl yapacağını göstermeyi reddetti.
Tom bize bunu nasıl yapacağımızı göstermeyi reddetti.
Annem bana işaret etmenin nazik olmadığını öğretti.
Tom kesinlikle ilgiliydi ama o bunu göstermemeye çalıştı.
Tom kelliğini gizlemek için şapkasını çıkarmadı.
Kart hilelerini nasıl yapacağını öğrenirsen her zaman partiyi canlandıran sen olacaksın.
- Tom bu gece televizyonda görünüyor.
- Tom bu gece televizyona çıkıyor.