Examples of using "погоду" in a sentence and their turkish translations:
Bu havadan nefret ediyorum!
Buradaki havadan nefret ediyorum.
Gökyüzü güzel hava vaadediyor.
Yağmurlu havadan hoşlanmıyorum.
Tom hava durumu hakkında şikâyette bulundu.
Bu havadan nefret ediyorum.
- Haskiler soğuk havayı sever.
- Sibirya kurtları soğuk havayı sever.
Havadan şikâyet etmen bir işe yaramaz.
Hava açık olduğunda biri adayı görebilir.
Hava durumu hakkında sızlanmayı bırak.
Ne olursa olsun, oyun oynanacak.
Çiftçiler sürekli havadan şikayet eder.
Hava hakkında her zaman şikayet ediyorsun.
İnsanlar her zaman hava hakkında şikayet ediyor.
İnsanlar genelde havadan şikayet eder.
Tom her zaman hava hakkında şikayet ediyor.
Kötü havada, kolayca soğuk algınlığına yakalanılabilir.
Gölet sıcak havada kurudu.
Daha sıcak havayı tercih ediyorum.
Hava hakkında şikayet etmek hoşuma gidiyor.
Parti kötü havaya bakılmaksızın düzenlendi.
Sıcak havada, su hızla buharlaşır.
Su sıcak havada daha hızlı buharlaşır.
Yapay göl sıcak havada kurudu.
O, kötü havaya rağmen geldi.
Tom, kötü hava koşullarına rağmen geldi.
Açık havada adayı buradan görebiliriz.
Süt sıcak havada çabuk bozulur.
Kötü bir havada dağa tırmanmak tehlikelidir.
Soğuk havalarda, onun eklemleri şişmiş olur.
Sıcak havalarda sık sık sandalet giyerim.
Böyle havada eski ceketimi giyerim.
Tom her türlü havada koşmaya gider.
Tom sıcaktan nefret eder.
Ben bu havada kesinlikle bunlarla uğraşamam.
Soğuk havayı sevmem.
Açık havada, Estonya kıyısı Helsinki'den görülebilir.
Açık bir havada birisi buradan Fuji Dağını görebilir.
Soğuk havaya katlanabilirim ama sıcak havaya değil.
Onun bu havada gelmesi hakkında bazı şüphelerim var.
- Favori soğuk hava içeceğin nedir?
- En sevdiğin kış içeceğin hangisi?
Hiç kimse bu tür havada dışarı gitmez.
Ben de hafta sonunda güneşli hava için umut ediyorum.
Bahar sıcak hava ve güzel çiçekler getiriyor.
Onlar kötü havaya rağmen arabayla gitmeye karar verdiler.
Gölet sıcak havada kurudu.
Kötü havaya aldırmadan dışarı çıkmaya karar verdim.
Bu tür havada dışarı çıkmak istemiyorum.
Soğuk havadan hoşlanmıyorum.
Bu soğuk havada dışarı çıkmasan iyi olur.
Bu kötü havadan dolayı canım dışarı çıkmak istemiyor.
Tom soğuk havayı sevmiyor.
Sıcak havayı sevmiyorum.
Bulutlu günlerde, uzaktaki sesleri açık havadakilerden daha iyi duyarsın.
Yılın bu zamanında burada iyi hava bekleyemezsin.
Telefonum Berlin'in hava durumunu gösteriyor. Ben seni düşünüyorum...
Havanın kuru olacağını umuyorum.
"Bugün hava çok güzel...Çok sıcak değil." "Böyle güzel havalarda kendimi asmak iyi olurdu."
Bu havada dışarı çıkmayıp evde oturmak en doğrusu.
Bu havada dışarıya gitmektense evde kalmayı tercih ederim.
Senin en sevdiğin sıcak hava yemeği nedir?
Tom Mary'ye bu tür havalarda dışarıya çıkmaması gerektiğini söyledi.
Bu tür hava benim içeride kalmayı istememe sebep olur.
Belki içerde kalsam daha iyi olur. Hava böyleyken kim dışarı çıkmak ister?
Soğuk havayı sevmem ama Tom sever.
Sıcak havayı sevmiyorum ama Tom sever.
Soğuk havada dışarıya nefes verdiğinde nefesini görebilirsin.