Examples of using "погоде" in a sentence and their turkish translations:
Tom hava hakkında konuşmayı seviyor.
Onlar hava hakkında sohbet ettiler.
Havaya alışacaksın.
Hava hakkında konuşmak istemiyorum.
Bu soğuk havaya alışkınım.
- Ben soğuk havaya alışkınım.
- Ben soğuk havaya alışığım.
Çoğunlukla hava hakkında konuşuruz.
Hava iyi olduğu zaman yatak örtülerini havalandır.
Tom ve Mary hava durumu hakkında konuşuyorlardı.
Düğün töreni hava koşullarından bağımsız olarak düzenlenecek.
Kısa sürede kendini soğuk havaya alıştırdı.
Tom bu tür havaya alışkın değil.
Bu soğuk havaya çabuk alışırsınız.
Bu havada dışarı çıkmayı hayal bile edemiyorum.
Diğer şeyler arasında hava durumunu konuştuk.
Bu soğuk havaya alışık değilim.
Tom bu tür soğuk havaya alışkın olmadığını söyledi.
Gazetenin hava durumu hakkında söylediği kesinlikle gerçekleşti.
Bu havaya ihtiyacımız vardı.
Hava durumu hakkında sızlanmayı bırak.
Öyle ya da böyle, Tom'un gitmeye niyeti var.
Kadınlara, hava durumuna güvenebildiğimiz kadar güvenmeliyiz.
Tom bu kadar soğuk havaya alışkın değil.
Tom bu tür sıcak havaya alışkın değil.