Examples of using "плодов" in a sentence and their turkish translations:
ve yazın çeşit çeşit meyve veriyor.
Ağaç meyve ile yüklüydü.
Şu ağaçta yetişen tüm mangolara bak.
Güzel çiçekler her zaman iyi meyve vermezler.
Bu ağaç birçok iyi meyve verir.
Ama tek bir tanesi bir milyon incir üretebilir.
Günler geçti. Bir gün Kayin toprağın ürünlerinden RAB'be sunu getirdi.
Görünüşe bakılırsa, onların eylemleri işe yaramadı.
Kadın, "Bahçedeki ağaçların meyvelerinden yiyebiliriz" diye yanıtladı, "Ama Tanrı, 'Bahçenin ortasındaki ağacın meyvesini yemeyin, ona dokunmayın; yoksa ölürsünüz' dedi."
Kadın ağacın güzel, meyvesinin yemek için uygun ve bilgelik kazanmak için çekici olduğunu gördü. Meyveyi koparıp yedi. Yanındaki kocasına verdi. Kocası da yedi.