Examples of using "плачу" in a sentence and their turkish translations:
Bugün ödüyorum.
Tom'a yüklü ödeme yaparım.
Her gün ağlarım.
Ağlamıyorum.
Bugün ağlıyorum!
Şu an ağlıyorum.
Ben peşin ödüyorum.
Ben nakit öderim.
Neden ağlıyorum?
Vergileri öderim.
Kolay kolay ağlamam.
Ben sık sık ağlamam.
Bu ilk defa para cezası verişim.
Ben ödeme yapıyorum.
Tom'un maaşını ben ödüyorum.
Ben onlara iyi ödeme yapıyorum.
Ben her zaman ağlarım.
Çok fazla vergi ödüyorum.
- Asla ağlamam.
- Ben asla ağlamam.
Neden ağlıyorum bilmiyorum.
Sana bu yüzden ödüyorum.
Bu defa ben ödüyorum.
Tam olarak ne için ödüyorum?
Mutlu olduğumda ağlamam.
- Bugün öğle yemeğini sana ödüyorum.
- Bugün öğle yemeğini senin yerine ödüyorum.
Ben faturalarımı zamanında öderim.
Vergi ödemekten hoşlanıyorum.
Evet, ben ağlıyorum.
Bu şarkıyı dinlediğim zaman ağlıyorum.
Kirayı hep zamanında öderim.
Tom bana neden ağladığımı sordu.
Ben genellikle faturalarımı zamanında öderim.
Kayıp gençliğim için ağlıyorum.
Her zamanki gibi onu fulle. Nakit ödeyeceğim.
Bu şarkıyı her dinlememde ağlarım.
Kredi kartıyla ödüyorum.
Bu resmi görünce hep ağlarım.
Ben o oyunu görünce, her zaman ağlarım.
Ben o filmi izlediğimde her zaman ağlarım.
Kahve benden.
Bu şarkıyı her duyuşumda ağlarım.
Genellikle nakit yerine kredi kartı kullanırım.
Kredi kartıyla ödüyorum.
Ben o konuda düşündüğümde hala ağlarım.
Tom, paranı sakla. Bu kez ben ödüyorum.
Tom ve Mary'nin ağladığımı görmesini istemiyorum.
Her zaman yağmur yağarken yürümeyi sevmişimdir, çünkü kimse benim ağladığımı yağmurda göremez.
Benim hakkımda bilmeniz gereken bir şey, nadiren ağlamamdır.
Beni ağlarken görmeni istemedim.
Benim kazandığımdan daha çok para kazanmana rağmen benim senden daha çok gelir vergisi ödemem bana çok mantıklı gelmiyor.