Examples of using "компромисс" in a sentence and their turkish translations:
Bir uzlaşmaya varıldı.
Uzlaşma kabul edildi.
O bir tavizdi.
İlişkiler uzlaşma gerektirir.
Makul bir uzlaşma bulunması gerekiyor.
Uzlaşalım.
Tom uzlaşmayı kabul etti.
Bence bu iyi bir uzlaşma.
- Bence bu harika bir uzlaşma.
- Sanırım bu harika bir uzlaşma.
Tüm bu fikirlerde ödün veriliyor.
Bizim bir uzlaşma yapmamız gerekir.
Biz uzlaşmak zorundaydık.
Uzlaşmıyorum.
O, hiçbir uzlaşmayı kabul etmedi.
Uzlaşmak benim kurallarıma aykırıdır.
Tom uzlaşmak istemiyor.
İki taraf nihayet bir uzlaşma üzerinde anlaştılar.
Bu iyi bir uzlaşma.Hiç kimseyi hoşnutsuz bırakmaz.
Konuyla ilgili uzlaşmayı reddetmişti.
Bu hususta uzlaşmaya varmak zorunda kaldım.
Tom'la anlaştım.
Ortak noktada buluşmayacak mıyız?