Examples of using "оказывают" in a sentence and their turkish translations:
vücudumuzda doğal östrojenler gibi faaliyet gösterirler.
Her zaman baskı altında olduğumu düşünüyorum.
Hem çevreden hem de kalıtımdan etkilendik.
K-cuplar büyük bir çevresel etkiye sahiptir.
Görünüşe göre dev midyelerin mercan resifleri üstünde büyük etkisi var.
Tom büyük baskı altında bile soğukkanlıdır.
Evet, işte bu sebeplerden dolayı bazı renkler bizleri etkiliyor,
Diğer insanların beklentileri bizim nasıl davranacağımızı etkiler.
İtalyan ailelerde dede ve nineler çocukların yetiştirilmesine oldukça fazla katkıda bulunurlar.
Bu tür oyuncakların çocuklar üzerinde kötü bir etkisi var.