Examples of using "обнаружила" in a sentence and their turkish translations:
Polis Tom'u buldu.
üçte birimizin
Polis Tom'un gizlenme yerini buldu.
Polis herhangi bir parmak izi buldu mu?
O bunu nasıl öğrendi?
Polisler yerde biraz kan buldular.
Polis zorla giriş izi bulamadı.
Mürettebat bir kaçak yolcu buldular.
Ben ve takımım bir süre önce
Polis lavaboda bir sarı saç buldu.
Polis sundurmada Tom'u ölü buldu.
Polis Mary'nin ayakkabılarında Tom'un kanını buldu.
Polis Tom'un ellerinde barut izi buldu.
Polis Tom'un cesedini mutfakta buldu.
Polis bu tanıma uyan bir kamyon buldu.
Polis tetikte Tom'un parmak izini buldu.
Kendi araştırmalarımda, sözcüklerin çok önemli olduğunu gördüm.
Mary, Tom’un sekreteriyle bir ilişkisi olduğunu keşfetti.
Polis davayla ilgili yeni kanıtlar ortaya çıkarmıştır.
Polis, Tom'un oturma odasında bir gizli kamera buldu.
Polis, Mary'nin odasında Tom'un ayak izini buldu.
Polis, Dan'ın odasında şüpheli hiçbir şey bulmadı.
- Polis, Mary'nin evinde Tom'un parmak izlerini buldu.
- Polis, Tom’un parmak izlerini Mary’nin evinde buldu.
Polis, Tom'un parmak izlerini kapı kolunun üzerinde buldu.
- Polis çalıntı mücevherleri buldu.
- Polis çalınmış mücevherleri buldu.
Polis, Tom'un cesedin ahırın arkasındaki sığ bir mezarda buldu.
O onu nasıl keşfetti?
Polisler park yakınında terk edilmiş bir arabada bir ceset buldu.
Polis herhangi bir ipucu bulamadı.
Polisin Tom'un yatağının altında bulduğu gömlekte kan lekeleri vardı.
Jane Goodall şempanzelerin her şeyi yediklerini, vejetaryen olmadıklarını keşfetti.
Mary akşam yemeği pişirmeye gittiğinde, dolaptaki patateslerinin çimlenmiş olduğunun farkına vardı.
Mary eve geldi ve en iyi arkadaşını Tom'la yatakta buldu.
O bizi buldu.
Polis Tom'u alınının ortasındaki bir kurşun deliğiyle yerde yatarken buldu.
Doktor onun göğsünde bir yumru keşfetti.
Arkadaşım benim ödevimi kopyaladı ve öğretmen bulup çıkardı.
Onu bulduğun yeri bize göster.