Examples of using "пальцев" in a sentence and their turkish translations:
Hiç parmak izi yok.
Bir insanın on parmağı vardır.
Polis herhangi bir parmak izi buldu mu?
Hiç parmak izi yoktu.
Bir ayakta beş parmak vardır.
Parmak iziniz silahın üstündeydi.
Ayak parmaklarına dokunabilir misin?
O, parmak uçlarına üfledi.
Ayak parmaklarımı hissedemiyorum.
Tom parmaklarından bal yaladı.
Dan, Linda'nın parmak izlerini analiz etti.
Ayak parmaklarıma kolayca dokunabilirim.
Tom ayak parmaklarına dokunmak için çabaladı.
Ayak parmaklarımda hiç his yok.
Tom'un polis tarafından parmak izi alındı.
Tom'un parmak izleri tabancanın üstündeydi.
Bıçakta parmak izleri yoktu.
Benim iki kolum ve on parmağım var.
O, bu bölgeyi avucunun içi gibi bilir.
Tom parmak izlerini bıçaktan dikkatlice sildi.
Hiç parmak izin alındı mı?
Bıçakta parmak izlerin bulundu.
Tabancada parmak izlerin bulundu.
Aynı parmak izli iki kişi yoktur.
Tom ayak parmaklarına dokunamaz.
Parmaklarıma dokunamıyorum.
Bu nasıl mümkün? 2.000 parmağın olduğunu düşün.
Bıçaktaki parmak izleri onun suçunu ortaya çıkardı.
Her elde beş parmağımız var.
Tom bu şehri avucunun içi gibi bilir.
Tom bu alanı avucunun içi gibi biliyor.
Bu bölgeyi avucumun içi gibi biliyorum.
New York'u avucumun içi gibi bilirim.
Polis Tom'un parmak izlerini orada bulduğunu söyledi.
Tom öne doğru eğildi ve ayak parmaklarına dokundu.
- Polis, Mary'nin evinde Tom'un parmak izlerini buldu.
- Polis, Tom’un parmak izlerini Mary’nin evinde buldu.
Polis, Tom'un parmak izlerini kapı kolunun üzerinde buldu.
Tom eğildi ve ayak parmaklarına dokundu.
Dizlerini bükmeden ayak parmaklarına dokunabilir misin?
Silahta kalan parmak izleri şüphelininki ile uyuşuyor.
Elin beş parmağı var: başparmak, işaret parmağı, orta parmak, yüzük parmağı ve serçe parmak.
Parmaklarımı ya da ayak parmaklarımı hissedemiyorum.
Karakolda bir parmak izi kiti bile yoktu.
Polislerin kapı tokmağında buldukları tek parmak izleri Tom'unkilerdi.
Polis silahtaki parmak izlerini kapıdakilerle karşılaştırdı.
Polis Tom'un parmak izlerinin cinayet silahı üzerinde bulunduğunu söyledi.
Kasabanın her yerini biliyorum.
Bak, ne inanılmaz bir tesadüf! Tom benimle aynı parmak izlerine sahip.
Bak, ne inanılmaz bir tesadüf, Tom'un benimle aynı parmak izi var!